Türkiye' yi 2002 öncesi ve sonrası diye zaten böldünüz. 2002 öncesi eski Türkiye'de parlamenter sistem vardı. Acılar krizler vardı. Ama 80 yıl ülke bölünmeden geldi. Sonra 2002 sonrası dediniz ve yeni Türkiye dediniz. Ülkeyi kalkındırdık, geliştirdik ve daha da ileri demokrasi dediniz. 14 yıldır da devletin başındasınız. Şimdi kalkıp "başkanlık gelmezse ülke bölünür" diyemezsiniz. Utanmadan bir de 14 yılda şunları yaptık diyorsunuz. Burada bir çelişki var. 14 yıl iyi yönetemediniz, ayrıca parlamenter sistemle bölünme arasında bir ilişki yok. Yani başkanlık gereksiz. Ayrıca o kadar kötülediğiniz sözde "Eski Türkiye" 80 sene bölünmemiş ama siz "Yeni Türkiye" bölünür diyorsunuz. Acayip bir mantık ve zihniyete sahipsiniz...
Anayasa
değiştirilip de Başkanlık sistemi gelmez ise, 1 asırdır bölünmeden üniter devlet yapısını koruyan T.C. Devleti' nin, ülkesinin ve Vatan toprağının bölünme riski
varmış. 1 asırdır ayakta bir bütün olarak kalan ve o zayıf dediğiniz koalisyon
dönemlerinde bile bölünme ihtimali ne akla, ne dile bile getirilmeyen T.C.
Devleti, neden sizin döneminizde bölünme tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor hiç düşündünüz mü? Ne
yaptınız da, bu iş sizin döneminizde yani AKP'nin iktidarı dönemine denk geldi? Başkanlık
gelmez ise bölünme riskini nereden biliyorsunuz? Cinler mı söyledi, yoksa
bilimsel bir anket ya da araştırma mı yaptınız da bu sonuca vardıran bir kanıtınız mı oldu? Yani siyaset bilimi böyle mi diyor. Erdoğan başkan olunca nasıl bir formül ile Vatan toprağının bölünmez
bütünlüğünü koruyacak acaba? Yani pardon ama neyin başkanı olacak Erdoğan, T.C. Devleti' nin mi, Federasyon'un mu, Konfederasyonun mu? Ayrıca
bölünmez bir bütün olarak kalacaksak, başkanlık da gelince Devletin adı ne
olacak, değişecek mi? Yanılıyoruzdur İnşallah ancak, bizde de sanki Başkanlık
gelsin, gelmesin ülke karışıp bölünecekmiş gibi bir his var da! Yani sanki bütün yollar Roma'ya
çıkıyor gibi gibi...
Neymiş kardeşim bu
başkanlık! AKP 14 yılda ülkeyi freni patlamış bir kamyon gibi korkunç bir hızla uçuruma yuvarlıyor. Bir
kişiyi kurtarmak için koca vatanı sattılar yalan mı? Yüzlerce insan öldü bu
ülkede. Bu Cumhuriyet tarihi boyunca şu 14 senede gördüğü kepazelikleri hiç
yaşamadı. Ama 14 senedir içte ve dışta korkunç bir çöküş içinde. Ne ekonomi, ne
sağlık, ne eğitim, ne tarım, ne silahlı kuvvetler kaldı. Devletin bütün malı ona
buna peşkeş çekildi. Şehitlerin sayısı unutuldu, umursanmadı bile. Ne mutlu şehit ailelerine bile denildi. Kaybettikleri haziran
seçiminden beri başkanlıkta başkanlık diyen bir avuç yobaz 80 milyonu devamlı bir şekilde tehdit ediyor. Dikkat edin Türk halkı 14 yıldır hiçbir sabaha mutlu uyanmadı. Yüzü hiç gülmedi. Hep kan ve gözyaşı. Bir avuç kendini bilmezin pislikleri örtülecek diye
vatan elden gidiyor. Verin 400 milletvekili dediler halk vermeyince ülkede o
gün bugün terör estiriyorlar. Bu nedir? Bu ülkede akla mantığa sığmayan şeyler
yaşanıyor halk sinmiş korkmuş sesi çıkmıyor tık yok. Bu nasıl pis bir plan
Türkiye Cumhuriyetini yıkmak için. Kim kime neye hizmet ediyor belli değil.
Neymiş bu başkanlık be...
14 senede o kadar
çok Anayasal suçu işlediniz ki, iktidardan düştüğünüz an bir daha gün yüzü göremeyeceğinizi
bildiğiniz için tek kurtuluşun başkanlık (padişahlık) olduğunu onun içinde amacınız koyunları
korkutmak ve muhalefetten bir ses çıkmasın istiyorsunuz. Koyunlar korkabilir ama MUSTAFA KEMALİN ASKERLERİ KORKMAZ. 14 senede
güzelim vatanımızı emperyalistlerin uşağı sömürgesi yaptınız. Bu millet ve Allah sizi
affeder mi? 14 senede kankanız Fetö ile birlikte cumhuriyetin bütün değerlerini
yargı, Tsk, eğitim hepsini yok ettiniz. 2002' de terör var mıydı? Sizleri 2002 yılında iktidara
getiren siyonist ve emperyalist güçlere kul, köle olacağınıza söz verdiniz ve öyle de oldunuz. 14 sene
sonunda memleket can çekişen, bitkisel hayatta olan hasta konumuna geldi...
Demokrasi olan bir ülkede yaşasalardı bunun onda biri olayla kendilerini siyaset dışı
bulmaları "mutlak" olan bu zat-ı muhteremler, ülkeyi paramparça
ettiler. Bir başörtü mağduriyeti bahanesi ile geldikleri
iktidarda kendi
palazlandırdıkları FETÖ' den de mağduriyet yaratıp korku imparatorluklarını
tahkim ederek olabildiğince çağdaşlıktan öte kayıtsız şartsız "biat"
edecek bir toplum hedeflediler...
Çözüm süreci adı altında, olmayacak duaya amin diyerek teröristlerle masaya
oturup, bu sürede ihmallerinin faturasını şehitlere ödeten ve şimdi de Kandil'i
halledemeden Suriye ve Irak'a asker sokan "sözde" kahramanlığı da
böylece kimselere bırakmadıklarını sananlar hala komşularla "sıfır"
sorunu biz sağlarız diyebilecek kadar akıldan yoksunlar...
Başkanlık
sistemini de kabul ettirdikleri takdirde 100.yıl dolmadan Cumhuriyetimiz içi
boşaltılmış bir demokrasiyle yüzünü orta doğuya tamamen dönmüş bir Arap-İslam
devleti olacaktır. Bunu görmek için müneccim olmak gerekmez. Zira yaptıkları
yapacaklarının teminatıdır...
Adam-Madam, Bizden olan-olmayan, Osmanlıcı-Cumhuriyetçi, İslamcı-Çağdaş, Zengin-fakir, Türk-Kürt, Alevi-Sünni, Laik-yobaz, Fetöcüsü, recocusu, reiscisi, tecavüzcüsü, katili vs vs vs...
Yetmedi
mi bu kadar böldüğünüz? Daha ne kadar böleceksiniz? Ama önemli değil dostlar, yol yapılıyor, köprü yapılıyor...
Dışarıda
düşman aramaya gerek yok, içeride ülkeyi bölmeye çalışan üstün stratejik zihniyetli siyaset adamlarımız bol
miktarda var. Adam her şeyi istediği gibi yapıyor. Bunların yegane düşüncesi, daha önceki yazılarımda da yazdığım gibi ülkemizi ve milletimizi Arap dünyasına benzetmek. Bunun için alt zemini hazırladılar. Önce
eğitimi yaz/boz tahtasına çevirdiler. Amaçları cahil, bilgisiz bir genç nesil
yetiştirmek. Maşallah
bunu da yavaş yavaş kurumların altını üstüne getirerek yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar. Birinin tek
isteği tek adam konumuna gelmek ve ağzından çıkan her kelimenin kanun
sayılması. Koyun oldu saldık çayıra, bu milleti Allah kayıra artık...
Evet, "ölümü gösterip, sıtmaya razı etmek!" buna deseler gerek.
İki ihtimal var:
Birincisi, Oslo' da çoktan anlaştılar, ama Türk milletine değil, kendi benlikleri bukalemun olmuş Arap hayranı tabanlarına izah edemeyeceklerinden, dedikleri gibi alıştıra alıştıra onlara monte etmeye çalışıyorlar...
Bizler onlara zaten inanmıyoruz!!!
İki ihtimal var:
Birincisi, Oslo' da çoktan anlaştılar, ama Türk milletine değil, kendi benlikleri bukalemun olmuş Arap hayranı tabanlarına izah edemeyeceklerinden, dedikleri gibi alıştıra alıştıra onlara monte etmeye çalışıyorlar...
Bizler onlara zaten inanmıyoruz!!!
İkincisi ve bence en vahim olanı ki, benlikleri bukalemun gibi olmuş, kendi tabanları da dahil,
hepimizi tehdit etmeye başladılar. Böyle bir ülke tek dişi kalmış medeni dünyada korku imparatorluğu olarak lanse
edilir.
Bu ülkemizin düşmanları için bulunmaz bir fırsattır ve aynen Irak'ta ve Suriye' de ya da diğer Ortadoğu ülkelerine yaptıkları gibi bizleri de pare pare etmeyi ve parçalayacaklar. Sessizce ve kaderimize razı olmuş bir şekilde bekliyoruz...Evet, maalesef öyle gözüküyor...
Bu ülkemizin düşmanları için bulunmaz bir fırsattır ve aynen Irak'ta ve Suriye' de ya da diğer Ortadoğu ülkelerine yaptıkları gibi bizleri de pare pare etmeyi ve parçalayacaklar. Sessizce ve kaderimize razı olmuş bir şekilde bekliyoruz...Evet, maalesef öyle gözüküyor...
Türkiye açısından karanlık günler iyice zifiri olarak üstümüze üstümüze gelmeye devam ediyor ve gidişat hiç de iç açıcı
gözükmüyor. Hep birileri ne der mantığı ile siyaset yapmaya çalıştığımız, yasal sınırlar içerisinde etkiye tepki, kısasa kısas yapmadığımız sürece değerlerimizi ve ilkelerimizi bir bir kaybetmeye, ah vah demeye devam edeceğiz maalesef...
Ve son zamanlarda daha önceki Ana muhalefet Genel başkanına yapılan suikast, Ana muhalefet genel başkan yardımcısının ayağından vurulması, İl-ilçe başkan yardımcılarının dövülmesi, Cumhuriyet gazetesi yazarlarının gözaltına alınmaları ve son olarak dün Avcılar Belediye Başkanın aracının kurşunlanması gibi kendilerine muhalif yapıdaki her kurum ve kişilere yapılan bu gözdağı niteliğindeki karanlık saldırıların artacağı, ve hatta ileri ki günlerde daha vahim ve şiddetli kapkaranlık olaylara maruz kalacağımız gün gibi aşikardır.
Her geçen gün bir önceki günlerimizi mumla arar olduk. Zalime, zulme ve faşizme susarsan, geçit verirsen ve meydanları boş bırakırsan eğer, sonumuz geçmiş tarihlerde yazıldığı gibi olur. Ve bunun bedelini de çok ağır bir şekilde tamamıyla bizler öderiz. Her şey zaten bir kereden bir şey olmaz diyerek oluyor maalesef...
Halbuki yaptıkları duble yollarda, betonlaştırdıkları meydan ve alanlarda ne güzel etkinlikler ve protesto mitingleri yapılır!!!
Ya Hep beraber!!!
Ya hiç birimiz!!!
Ve son zamanlarda daha önceki Ana muhalefet Genel başkanına yapılan suikast, Ana muhalefet genel başkan yardımcısının ayağından vurulması, İl-ilçe başkan yardımcılarının dövülmesi, Cumhuriyet gazetesi yazarlarının gözaltına alınmaları ve son olarak dün Avcılar Belediye Başkanın aracının kurşunlanması gibi kendilerine muhalif yapıdaki her kurum ve kişilere yapılan bu gözdağı niteliğindeki karanlık saldırıların artacağı, ve hatta ileri ki günlerde daha vahim ve şiddetli kapkaranlık olaylara maruz kalacağımız gün gibi aşikardır.
Her geçen gün bir önceki günlerimizi mumla arar olduk. Zalime, zulme ve faşizme susarsan, geçit verirsen ve meydanları boş bırakırsan eğer, sonumuz geçmiş tarihlerde yazıldığı gibi olur. Ve bunun bedelini de çok ağır bir şekilde tamamıyla bizler öderiz. Her şey zaten bir kereden bir şey olmaz diyerek oluyor maalesef...
Halbuki yaptıkları duble yollarda, betonlaştırdıkları meydan ve alanlarda ne güzel etkinlikler ve protesto mitingleri yapılır!!!
Ya Hep beraber!!!
Ya hiç birimiz!!!
0 yorum:
Yorum Gönder