Hitit İmparatorluğunun İdare biçimi!
-Hitit Devletinin idare biçimi teokratik monarşi olarak tarif edilebilir. Kralların kendileri Tanrı değilse de, buyrukları Tanrı buyruğu kadar baş eğdirici idi. Karşı gelmenin cezası ölümdü. ayrıca kralın gücünü Tanrılardan aldığı kabul edilirdi...
Hitit krallarının üç tür görevi vardı...
Önce "başrahip" idiler. Resmi Tanrılar topluluğundaki tanrı ve Tanrıçalar için belli bir takvime göre uygulanması gerekli dini bayramların ihmal edilmeden yapılması, tapınakların tam donanımlı olması ve kurbanların eksiksiz yerine getirilmesi onların görevleriydi...
İkinci olarak "başkomutan" görevindeydiler. Orduların komutası onlardaydı. Ancak Hitit askeri teşkilatı da çok gelişkindi ve çeşitli rütbelerdeki subaylar, seferlerde kralın yardımcılarıydılar. Kral bazen bu iki görevinden bir dinsel töreni yönetmek üzere başrahip olarak başkente dönmek zorunda kalıyordu. Kutlanmayan bayramına öfkelenen bir tanrının gazabının, tüm ülkeye felaket getirileceğine inanılıyordu. Buradan da başrahipliğin, başkomutanlıktan daha önemli olduğu anlaşılmaktadır...
Kralların üçüncü görevleri "baş yargıç" lıktı. Kral önemli davaların karara bağlanmasında görevliydi. Ancak Hitit krallığının mutlakiyetçi olduğunu söylemek, özellikle devletin kuruluş dönemi için, pek olası görünmemektedir. Çünkü bir danışma kurulu niteliği taşısa da çoğunlukla kraliyet ailesine mensup devlet memurlarından kurulu asiller bulunuyordu...
Ülkenin idari mekanizması içinde, taşra kentlerinde bulunan ve bir tür senato diyebileceğimiz "yaşlılar meclisi" de görev yapmaktaydı. Ayrıca sınır bölgelerinde görev yapan askeri valiler ve kentlerde belediye başkanları da bulunmaktaydı...
Halk "özgür" insanlar ve "köleler" olmak üzere iki sınıfa ayrılmaktaydı. Fakat özgür ve köle sıfatlarını günümüzde taşıdıkları anlamlara göre değerlendirmemek gerekir. Özgürlük sınıfındakiler yönetime katılanlar demektir ve sadece köle denilenenlerden farklı olması açısından bu gruplandırmalar yapılmıştır...
Buraya kadar yazılananlardan benim anladığım, bugün içinde bulunduğumuz, geldiğimiz ve hatta ilerleyen zamanlarda (hedef 2023) nokta da bizi yönetenlerin gelmek istedikleri hedeflerle ortak benzerlikler taşımasıdır...
Geçmişte Başrahiplik, başkomutanlık ve başyargıçlık gibi kavramların kralların tek elde topladığı gücü, günümüzde adına kısaca "başkanlık" dediğimiz bir yönetim sistemine doğru gidiyoruz...
Tarih' in tekerrürden ibaret olduğunu, okuyarak, sorgulayarak ve araştırarak daha iyi anlamış oluruz. Eğitimli ve bilinçli bir toplumdan giderek uzaklaşıyor ve cahiliye dönemine doğru hızla karanlık bir şekilde ilerliyoruz...
0 yorum:
Yorum Gönder