Geyikler!


Alm. Hirsch, Fr. Cerf, İng. Deer... 
Familyası: Geyikgiller (Cervidae)... 
Yaşadığı yerler: Avrupa ormanlarıyla Asya’nın bazı cihetlerinde, Kuzey, Güney Amerika ve Afrika’nın Kuzeybatı kesimlerinde. Yeni Zelanda ve Avustralya’da... 
Özellikleri: Geviş getiren toynaklı memeliler. Dallı boynuzları vardır. Genellikle erkekler boynuzludur ve her sene eskiler atılarak yeni boynuzlar çıkar. Yaşları boynuzlarının dallarıyla tesbit edilir... 
Ömrü: 30 yıl kadar... 
Çeşitleri: Çok türü vardır. Kızıl, Ren, Karibu, Ala, Benekli, Muncak, Karaca, Misk, Mus, Kanada, Virginia, Çin, Havlıyan, Bataklık geyiği en meşhurlarıdır... 

Geyikgiller (Cervidae) ailesi türlerine verilen genel ad. Çiftparmaklılar (Artiodactyla) takımından geviş getiren toynaklı memelilerdir. Ayakları dörder parmaklıdır. Safra kesesi bulunmaz. Dünyanın hemen hemen her yerinde yaşayan ince bacaklı, kısa kuyruklu, çevik ve zarif bir hayvandır. Dişisine “Maral” denir...

Geyiklerin en tipik özelliği, dallı boynuzlarıdır. Birkaç cins dışında boynuzlar sadece erkeklerde bulunur. Boynuzsuz olan erkeklerin köksüz üst köpek dişleri uzar. Misk geyiği ve Çin su geyiği boynuzsuzdur. Ren geyiklerinin yabanisi olan Karibuların hem erkek, hem dişisi boynuzludur. Evcil renler de yabanilerden evcilleştirilmiştir. Her geyik türünün kendine has boynuz şekilleri vardır. Mus geyiklerinde 30 kg ağırlığında dallı boynuzlar bulunur. Her sene üreme döneminden sonra geyiklerin boynuzları düşer, yerine yenisi çıkar. Her yenilenişte bir fazla çatallı boynuz sürer. Büyüme devresinde boynuzlar yumuşak ve süngerimsi olup, içinden damarlar geçen kadifemsi ince bir deri ile kaplıdır. Daha sonra kan damarları büzülerek deri kurur. Geyik, boynuzlarını ağaçlara sürterek üzerindeki deriyi çıkartır. Hayvanın yaşı boynuzlarının dallarının sayısıyla tesbit edilirse de buna kesin güvenilmez. Boynuzlar, geyikler arası kavgalarda ve savunmada kullanıldığı gibi, aşırı vücut ısısını dışarı atmada da radyatör vazifesi görür. Asya’nın birçok ülkesinde toz haline getirilmiş geyik boynuzunun, yaşlanan dokuları yenilediğine ve böbrek rahatsızlıklarına iyi geldiğine inanılır ve geyik boynuzu ticareti yapılır... 

30 yıl kadar yaşayanları vardır. Görme, koklama ve işitme duyuları gayet güçlüdür. Yılda iki kez renk değiştirirler. Yalnız veya küçük sürüler halinde dolaşarak, yaprak, tomurcuk, sürgün ve çimenle beslenirler. Genç ağaçların alt dallarını budayarak daha gür yetişmelerine sebep olurlarsa da, tomurcuk ve filizleri yiyip, ağaç kabuklarını kemirdiklerinden zararlı sayılırlar...

İnsanlar çok eski zamanlardan beri geyiklerden faydalanmayı öğrenmişlerdir. Kuzey kutbuna yakın bölgelerde Eskimo ve Laponların gıda, giyecek ve ulaşım ihtiyaçlarını geyikler karşılar. Geyik derisi çok değerli olup, eldiven, ceket, pantolon ve ayakkabı yapımında kullanıldığı gibi, tüylerinden çeşitli kürk ve sıhhi yataklar da yapılır. Özellikle Hindistan’da bol rastlanan benekli geyiğin derisi çok makbuldür. Çinliler bu geyiğin boynuzlarından ilaç yaparlar. Zamanımızda geyikler dünyanın her yerinde avcılık sporunun en büyük sürek avı kurbanıdır. Sorumsuzca avlanma sonucu sayıları hayli azalan geyikler, son yıllarda kanunlarla korunmaya çalışılmaktadır... 

Geyik Çeşitleri 

Alageyik (Dama dama): “Sığın” da denir. Güney Avrupa ve Kuzey Afrika’da sürüler halinde yaşar. Bizde de vardır. Anavatanı Akdeniz ülkeleridir. Ürkek ve ihtiyatlı olup, gündüzleri çalılıklar arasında gizlenip, geceleri faaliyet gösterir. Yaprak, tomurcuk, meyve ve yonca yer. Uzunluğu 140 cm, omuz yüksekliği 90 cm, ağırlığı 125 kg kadardır. En tipik özelliği boynuzlarıdır. Boynuzlarının ağırlığı 6-7 kilogramdır. Dişiler boynuzsuzdur. Yazın vücudunun üst ve yanları kırmızımsı kahverengine dönüşür ve beyaz lekelerle süslenir. Kışın tüyleri uzayarak rengi griye döner ve benekler kaybolur... 

Yalnız İran’da yaşayan türüne “Anadolu” veya “İran Alageyiği” (Dama mesapotanica) denir. Sonbaharda başkanlık ve dişiler için erkekler döğüşür. Ekim ayında çiftleşir. Sekiz aylık bir gebelikten sonra dişi Alageyik, haziran ve temmuzda 1-2 yavru doğurur. Sığının davranışları keçi gibidir. 20 cm’lik beyaz kuyruğunu devamlı hareket ettirir. Dişi, bir tehlike karşısında yavrusunu ya yanına alarak kaçar, yahut bir çalılık arasına gizleyerek uzaklaşır. Alageyik insanlar tarafından çok sevildiğinden halk türküleri ve folklora da geçmiştir. Avlanması kanunen yasaktır. Milli parklarda küçük sürüler halinde yetiştirilmektedir... 

Misk geyiği (Moschus moschiferus): “Misk keçisi” veya “Misk ahusu” da denir. Şekil ve boyca dağ keçisinden daha küçük olup, uzunluğu 100 cm, omuz yüksekliği 55 cm ve ağırlığı 10-12 kg kadardır. Boynuzsuzdur. İri kulaklı ve yünümsü kalın postu vardır. Çin ve Tibet arasındaki yüksek dağlarda ve Sibirya’nın güney taraflarında bulunur. Erkeğinin üst çenesinin iki tarafında ağzından dışarı çıkmış ve alt dudağından aşağı sarkmış 5-7 cm uzunlukta iki köpek dişi (kesici diş) vardır. Gayet çevik ve atiktir. Kuyruğu ziyadesiyle kısa ve kıllarının dipleri beyaz ve uçları esmerdir. Hoş görünüşlü koyu kahverenkli postu, uzunca tüylü, kaba ve dayanıksızdır... 

Erkekler gri benekler taşır. Erkek ahuların karınlarının orta kısmında göbek ile eşey organı arasında bir çeşit “misk kesesi” bulunur. Çiftleşme zamanı 50 gr kadar misk (kokulu sıvı) salgılanarak kesede birikir. Tıp ve koku sanayiinde önemi büyük olan bu madde için misk geyikleri bol miktarda avlanıp öldürülmektedir. Çinliler bunu lavanta imalinde kullanırlar. Kurutulmuş yağ parlaklığında esmer tanecikler halindedir. Misk, hayvanından çıkarılmış olan misk kesesiyle satılır. İki çeşittir. Çin’de yaşayanlarından elde edilene Tatar veya Çin nafesi (miski) denir. Kırmızı kıllı kese içerisinde bulunur. Diğeri Rus nafesi olup, beyaz kıllı kese ile satılır. Çin’de yaşayan cinsin miski diğerinden daha makbuldür. Misk geyiği guddesinin özü; çıban, çürükler ve komaya girmeye karşı “Eski Çin ilacı” olarak kulanılır...

Eşleşme ocakta olur. Beş aylık bir gebelikten sonra haziran ayında renkli ve beyaz benekli 1-2 yavru dünyaya gelir. Misk geyiği ürkek ve tedbirlidir. Gündüzleri yuvasında dinlenir. Geceleri ot, yaprak ve diken yemeye çıkar...
Google+'da Paylaş

Yazar Unknown

Yazar Atatürk ilke ve İnkılaplarına bağlı Cumhuriyetçi, Sosyalist, laik, yenilikçi, modern, ülkesine ve bayrağına gönülden ve yürekten sahip çıkan biridir.
    Blogger Yorumları

0 yorum:

Yorum Gönder