"Büyük Abi"nin ulus devletleri yıkmak için ama en önemlisi Türkiye'yi bölmek için 1919-1920' lerde ABD'li Başkan WİLSON'un başlattığı plan bir takım yeni yöntem ve araçlarla zenginleştirilerek tüm hızıyla devam etmektedir. Amaç ulus devletleri eyaletlere veya şehir devletlerine bölerek daha kolay yönetilir daha sonra "yutulur" hale getirmektir...
"Büyük Abi" bu planın aksamadan işlemesi için her türlü olanağı ve aracı kullanmaktadır. Türkiye, İran, Suriye ve Irak'taki Kürtler ABD için amaçlarına ulaşmak için uyguladıkları planın sadece birer parçasıdır. Elbette şimdilik bir araya gelerek bir devlet kurma iddiasında olanlar, zamanı gelince "Büyük Abi" nin arsız iştahına kurban gidecek, yenilip, yutulacaklardır...
2000 'li yıllardan başlayan ve günümüzü kapsayan süreçte ise "Büyük Abi"nin çocukları verilen şu emri uygulamaktadırlar...
"Hedef Kemalist Devrim-Hedef Milli Benlik-Hedef Cumhuriyet-Hedef Vatanın Bölünmez Bütünlüğü"
George W.Bush'un o zaman siyasi danışmanı olan Condoleezza Rice " Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde 22 devletin sınırları değişecektir. Sınırları değişecek ülkeler arasında Türkiye'de vardır." demiştir. Büyük Ortadoğu Projesi eşbaşkanlarından birininde Recep Tayyip Erdoğan olması soru işaretlerimizin artmasına neden olmaktadır...
Tehlike çanları artık Türkiye için çalmaktadır...
Irak bölünmüştür...
Suriye'de iç savaş...
Diğer Arap ülkelerinde olan "ARAP BAHARI" adı altındaki rejim ve yönetim değişiklikleri olmuş...
Halı hazırda bu ülkelerde iç savaş, çatışmalar ve terör olayları devam etmektedir...
Sırada İran ve Türkiye var!
"2011 yılında Türkiye'de bir iç savaş çıkacaktır! Bu benim saptamam veya kehanetim değildir. Sefa YÜRÜKEL' in 2003 yılı Şubat ayının sonlarında Norveç Uluslararası İlişkiler Enstitüsünde Prof.Dr.Toje Brojge'nin masasında gördüğü, 35 sayfalık gizli raporun saptamısıdır. Bu enstitü Norveç devletinin resmi kurumudur ve raporun başlığı "2011 TÜRKİYE İÇ SAVAŞI" dır...
2011 Türkiye iç Savaş raporu ön görüldüğü şekilde yoluna devam etmektedir...
Türkiye'de iç çatışma senaryoları ile yapılmak istenen, Yugoslavya'da uygulanan senaryonun bir kopyasıdır. Türkiye'nin zayıflaması için, bir Kürt Devleti mutlaka kurulmalıdır. Bir devletin, ülkenin savunma mekanizması, etnik tohumlar saçılarak çökertilmek istenmektedir. Aynı oyun Yugoslavya'da oynanmış, aynı üniformayı giyen, aynı kaptan yemek yiyen, aynı Amerikan malı silahı kullanan askerler ve polisler, birbirlerini öldürmek için tetiği çekmekte tereddüt etmemişlerdir. Çünkü onlar, artık birbirlerine düşman edilmiş ayrı etnik kökene aidiyetlerini benimsemişler ve ulus devletin tüm kuralları çiğnenmiştir...
Sistemin çökertilmesi için gereken adımların atılmaya devam ettiği ve sistemin içindeki partilerin "ortak payda"da buluşturulmaları için yapılan operasyonların sonuncusu CHP'de yapılmıştır. Ne yazık ki bir çok kişi bu operasyonu CHP için bir yenileşme ve halkla bütünleşme olarak kabul etmiştir.
Korkarım ki bir zaman sonra Kemal Derviş'in sihirli eli, DSP'de oynadığı oyunu bu parti içinde de oynayacaktır...
(NOT: Buraya kadar yazdıklarım Figen ÖZEN'in "BÜYÜK ABİ EMRETTİ" kitabından alıntıdır.)
14 yıldır aynı güruha sahip kişilerin iktidarda olmaları ve bu sürede her fırsatta toplumu kışkırtma ve ülkeyi bölme çalışmaları bu kirli oyunların birer parçasıdır. Bu süre içerisinde Ülkemiz bir çok olaylara ve çatışmalara sahne oldu...
2013 yılında tamamen masum bir doğayı koruma olayı ile başlayan protesto ve eylemler, başımızda bulunan yöneticilerin bu olayların üzerine adeta benzin dökercesine gitmeleri, uygulanan bu planın birer kuklaları olduklarının ispatıdır...
Bugüne geldiğimizde yine pervasızca ve akıldan yoksun yöneticilerin bu olayı tekrar gündemlerine alarak, insanları kışkırtarak çatışmaların içine çekmeye çalışmak istemeleri yarınlarımızın ne kadar zor süreçlerden geçeceğimizin habercisidir. İstedikleri, her fırsatta vurguladıkları etnik köken ve mezhep çatışmasıdır. İstedikleri bir iç savaş ve çatışmadır. İnsanlar bugün geldiğimiz noktada keskin bir şekilde kutuplaşmışlardır. Ve herkes bir taraf olmuştur. İstedikleri bir Irak, bir Suriye gibi olmamızdır. İstedikleri her ilde, her ilçede, her köy ve kasabada, her mahallede ve her sokakta çatışmadır...
Onlar ne isterlerse istesinler, ne yaparlarsa yapsınlar, ne kadar akıl ve beyinlerinden yoksun olurlarsa olsunlar, bizler her zaman ilim ve bilimin ışığında aklımızı kullanarak sağduyulu ve sakin olacağız. Bizleri çektikleri tuzağa düşmeyeceğiz. Onların oynadığı bu tehlikeli oyunun bir parçası olmayacağız. Burnumuzun dibinde yaşanan iç savaş ve çatışmaların, ülkemizde de olmasına izin vermeyeceğiz. Kardeşçe ve barış içerisinde yaşayacağız. Birlik ve beraberlik içinde yaşayacağız. Dostça yaşayacağız.
BİR OLACAĞIZ...
BİZ OLACAĞIZ...
0 yorum:
Yorum Gönder