Hayatın anlamı!
-Ünlü bilim adamı Albert EİNSTEİN' in de dediği gibi "İnsanoğlu kainat dediğimiz bütünün bir parçasıdır, zaman ve mekanla sınırlanmış bir parça… Kendi benliğimizi, düşüncelerimizi ve duygularımızı her şeyden soyutlanmış hissediyoruz, ve buna bilincin yarattığı bir göz yanılsaması denebilir. Bu yanılsama bizi kişisel arzularımıza ve en yakınımızdaki birkaç kişiye olan bağlılığımıza hapseden bir cezaevi gibidir. Görevimiz, şefkat evrenimizi tüm canlıları ve bütün güzelliğiyle doğayı da kapsayacak şekilde genişleterek, kendimizi bu cezaevinden azat etmek olmalıdır. İnsanoğlu varlığını sürdürecekse yeni bir zihniyete ihtiyacı vardır..."
Hayatın anlam ve amacını bilmeden yaşayan bir çok insan, görev ve sorumluluklardan uzak bir hayat sürdürüyor. Bir insanın ulaşabileceği en yüksek düzey, kendi düşüncelerinin farkına varmak, kendini tanımaktır...
Yaşamın anlamını bulmanın yolu kendinizi keşfetmektir. Kendi yaşamınıza ancak siz anlam verebilirsiniz. Keşfedilmemiş bir hayat tam bir hayat değildir, hayatın ancak bir bölümüdür. Kendinizi kendi yaşamınızı keşfetmek hayatınızın işi olabilir. Bu iş zordur, acı verir ve cesaret ister. Kim olduğunuzu ve yaşamınızın neyle ilgili olduğunu araştırabilmek için, kendinize objektif gözlerle gerçekten bakmayı benimsemeniz gerekir. Bunun anlamı bugüne kadar yaşamın acılarını hafifletmek için size eşlik etmiş olan hayalleri ve beklentileri terk etmenizdir. Acıyla yaşamaya ve savunma mekanizmalarınızı bırakmaya gönüllü olmanız gerekir. Bu zor bir iştir ve tüm keşifler gibi kararlılık, yürek ve enerji ister. Bu yolda sevgi sanatını önce kendinizi, sonra da başkalarını sevme sanatını öğrenirsiniz. Kendinizi ve yaşamınızı incelemenin sonucunda kendinizi bütünleme ve dengeleme sanatını öğrenirsiniz. İçinizdeki zihinsel, duygusal ve iletişimsel tüm unsurlar uyum içinde birleşirler...
Kendinizle ve dünyayla barış içinde olursunuz...
Kendini tanıyan insan bulunduğu her ortamı iyileştirmeye çalışır. İnsanlara kızmak yerine onlara yardım eder. Kendini tanıyarak ışığa ulaşan insan diğer insanlarında bu aydınlığa ulaşması için yardım eder. Kendini tanıyan insan " Doğrularımla ve yanlışlarımla ben buyum" der ve yanlışlarını düzeltmeye çalışır...
İnsanlığa "KENDİNİ BİL!" diye seslenen Eflatun'un bu sözünde bir çok anlam gizlidir. Bu söz bize; ne istediğini bil, kendi sınırlarını ve zayıflıklarını bil, kendi isteklerinin ve niyetlerinin farkında ol, etrafında olup bitenlerin farkında ol, her alanda farkında oluşunun derecesini artır demektir. İnsan kendini tanımayı gaye edindiği zaman bu iştahı giderek artar. Kendisi hakkında bilgisi olan kişi hem özgürlüğüne kavuşur hemde kendini iyi yönetir...
Hayat tiyatro gibidir, en kötü insanlar, en iyi yerlerde oturur. (Aristofanes)
Kendi içine yönelmeyen, kendini keşfetmeyen insan, hayatını anlamdıramaz. Kendini okumaya gayret eden bir birey, önce kendi varlığına ve daha sonra kendinden hareketle hayata bir anlam bulma yolunda ilerler. Bence hayatımızın en değerli iki günü, "doğduğumuz gün" ile "neden doğduğumuzu" öğrendiğimiz gündür. Bu iki gün, insana en yakın olan yine insanın kendisi olmasına rağmen, çoğu insan bunun farkına varamamaktadır...
Yunus emre; " İlim ilim demektir, ilim kendini bilmektir, sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır. " derken kendini bilmenin, okumanın aslında hayatı bilmek ve okumak olduğunu belirtiyor. Kendi esrarını bilmeyen, kendi sazını çalamaz. Göğsünün içinde yıldızları aşıp geçecek bir yol vardır. Lakin sen kendini tanımıyorsun. Bir kerede tohum gibi gözünü içine aç ki, yerin altından bir fidan olup yükselsin. " diyor...
0 yorum:
Yorum Gönder