Akp' nin tüm politikaları sabahtan akşama, geceden sabaha ince ince kumpas, fısıltı gazetesi, mezhep karşıtlığı ve algı operasyonları üzerinedir. Kimlik siyaseti ile ele geçirdiği iktidarı asla bırakma niyetinde olmayıp ülkeyi ilerleme ve gelişme çizgisinin dışına iterek, kaos ve kargaşa ortamına sürüklemektedir. Türkiye ne zaman batının moleküler yapısı ile uyum içine girdi ki? Bakınız Afganistan ve İran'a nereden nereye geldiler. Akp' nin bu sığ siyaseti bu muhalefetinde katkısı ile sağlıklı ve planlı olmadığı içindir ki bu toplum gelişemez, geriler ve sorunlar yumağı haline gelir...
Dindar görünümlü Akp' nin tüm pisliklerine ve yanlışlarına rağmen ayakta kalması ve tek başına iktidar olması, bu dincilerin halkı da dincileştirmesi ve vatandaşlıktan, taraftarlığa ve müritliğe geçirmesi ile mümkün olmaktadır. Diğer yazılarımda da bunu sık sık kullanırım artık ülke keskin bir şekilde kutuplaştı. ABD, İsrail ve AB' nin istedikleri gibi bir yeni Türkiye tablosunun oluşmasına vesile olduğu için, bu iktidar her şeye rağmen ayakta tutulup destek verilmeye devam ediliyor...
Akp' ye oy vermiş ve vermeye devam eden insanlar medeniyet, sosyal devlet, insan hakları, sanat, bilim, ekonomi, eğitim ve sağlık gibi kavramlarla ilgilenmiyorlar ve asla da ilgilenmeyeceklerdir. Kör kütük cahil ve eğitimsiz veya eğitimlisi de sadece kendi menfaat ve çıkarlarına göre hareket ederek bu iktidara biat etmeye devam ediyorlar. Tek dertleri din, ve din sömürüsü yapanların ve eline Kur'an-i Kerim alanların peşinden koşmaya hazırlar, yeter ki kafa yapılarına uygun mezhebi kendilerine uygun biri iktidarda olsun. Bunun evrensel değerlerle bir ilgisi de yoktur. İşte bu yüzden cumhurbaşkanı ya da başbakanı evinde hırsızlık yaparken görseler bile kalkar ona hizmet etmeye devam ederler. Sonra da yol, köprü, tünel, marmaray yaptılar derler. Yani bir nevi "çalıyorlar ama çalışıyorlar" demeye devam ederler...
Türkiye'de muhalefet, hayal edilemeyecek kadar hayal kırıklığı yaratıyor ve güven vermiyor algısı ile beyinleri uyuşmuş halkta o kadar karşılık buluyor ki, bunu değiştirmenin ve bu algıyı yok etmenin yollarına muhalefetin nedense kulakları ve gözleri kapalı durumda sadece kendi bulundukları konumu koruma derdindeler. Akp dünya için nasıl bir kukla ise, muhalefette Akp için bir kukla gibi görünüyor. Görünen köy kılavuz istemez. Akp etrafında kemikleşen kitle, partisiyle birlikte muhalefetinde bilerek ya da bilmeyerek yardımları ile yeni Türkiyeyi uçuruma doğru sürüklemekte ve bu sonu hızla hazırlamaktadır...
Burada en önemli etken muhalefet partilerinin içinin karışık olması, ve bu durumun sistematik bir şekilde devam ettirilmesi, özellikle liderler bazında yetersiz kalınması, doğru kadroların kurulamamasından ve doğru şekilde mücadele yapılamamasından kaynaklanmaktadır. Toplum, son düzlükte kendini yönetenlerin ahlakına değil, sahip olduğuna inandığı, ya da inandırıldığı maddi şeylerin seçimden sonra da korunup korunmayacağına bakar. Ne yazık ki iktidar inanılmaz derecede cambaz, hain ve her türlü yalanı dolanı siyasette kullanabiliyorsa ve egoist bir akıla sahipse, muhalefet olarak onlardan daha zeki akla sahip rakipler gerek. İktidar partisine hırsız, yalancı ve uğursuz demekle maalesef bu halktan oy alınmıyor. o zaman bu halkta; "Bu ülkede kim hırsız değil ki?" diyerek basit bir açıklama ile geçiştirir...
"Ben taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum" diyen bir liderden...
"Her CHP' li hapse girmeye hazır olmalıdır" diyen bir lidere...
Benim anladığım bu söylemle artık bir mücadelenin sonuna gelindiği ve bu diktatöre kayıtsız şartsız her koşulda teslim olun denilerek bizlere bir mesaj verilmek isteniyor... İnşallah yanılıyorumdur ama...
Farkındamısınız!
Bu ülkede son 14 yıldır askerler, gazeteciler, akademisyenler, masum insanlar, çocuklar ve gençler bırakın hapse girmeyi, her gün öldürülerek zaten bedel ödüyorlar...
0 yorum:
Yorum Gönder