Bir insan ve bir ülke düşünün şimdi, nasıl istenirse bir öyle bir böyle yönetilen;
Yaptığı yurt dışı gezilerinde iki farklı karakterde kişilik sergiliyor. Yurt dışında iken, makamının saygınlığını hissettiren, soru soran gazeteciler karşısındaki şirinliği ve verdiği alakasız cevaplar olmasına rağmen insanları kaynaştıran, birleştiren, kişisel hak ve özgürlüklerin fazla olduğunu, basının özgür olduğunu, anlatan güzel konuşma örnekleri sergilemesi inanın beni hayretler içerisinde bırakıyor. Yurt içinde yaptığı açıklama ve konuşmalarda ise insanlara hakaret eden, ayrıştıran ve ötekileştiren, ağzından tükürükler saçan, ona buna çatan, laf yetiştiren, kendisi dışında hiç bir şeyi beğenmeyen sevmeyen, gündemi önemsiz konularla meşgul eden ve bulunduğu makamın saygınlığına yakışmayacak hareketlerde bulunması bu oyunu oynamak için "rolüne çok iyi çalışan aktörlere" taş çıkartıyor...
Bir insan nasıl hem bu kadar rahat ve doğal, hem de bu kadar sert ve yapmacık olabiliyor?
Bir insan her konuda bu kadar nasıl bilgili olabilir?
Her şeyi nasıl bu kadar bilebilir ve fikirler üretebilir?
Pes doğrusu!
Bir bakıyorsunuz öğretmen olmuş Osmanlıcayı öğretmeye çalışıyor...
Bir bakıyorsunuz mühendis olmuş, Kanal İstanbul projesini ortaya atıyor...
Bir bakıyorsunuz asrın lideri olmuş, ama dünyada kimsenin takmadığı biri oluyor...
Bir bakıyorsunuz yerli uçak üretiyor, yerli otomobil üretiyor...
İktidardan önce başkanlık sistemine karşı çıkarken, iktidara gelince başkanlık istiyor...
İktidardan önce Amerika ve İsrail'e karşı çıkarken, bugün bu ülkelerden habersiz adım atmıyor...
Şimdi adını iki başlı bir sistem diye nitelendiriyor...
90 yıldır ufak tefek sorunlar dışında günümüze kadar gelen sistemi (bana göre rejimi) beğenmemesi ve değiştirmek istemesi bulunduğu makamı ve konumu korumak ve ölene kadar iktidarda kalmak istemesinden ve hanedanlık yönetimine geçiş yapmak istemesinden kaynaklıdır...
Geldiği koltuğu ve bulunduğu makamı asla beğenmeyen ve devamlı 1. sırada yer almak istemesi, basında ve kamuoyunda bir talk show programcısı gibi yer almak istemesi, küçük bir çocuğun elinden oyuncağının alınması gibi bir durumla ancak izah edilebilir...
Ben ne istersem onu yapacaksınız!
Ben ne dersem ona uymak zorundasınız!
Nasıl istersem öyle olmak zorundasınız!
Siz düşünmeyeceksiniz ben düşünürüm!
Siz aklınıza getirmeyeceksiniz ben getiririm!
Yaşam tarzınızı ben belirlerim!
Çocuğunuzun nasıl bir eğitim alacağını ben belirlerim!
Benim ülkem...
Benim bayrağım...
Benim savcım...
Benim polisim...
Benim askerim...
Benim avukatım...
Benim valim...
Benim kaymakamım...
Benim gazetecim...
Benim başkanım
Benim milletvekilim...
Benim...
Benim...
Bir insanda bu kadar ben egosu yüksek ve her şeyin tek sahibi olmak istemesinin altında yatan kişilik nasıl olabilir ki?
Bu nasıl bir açlık?
Bu nasıl doymak bilmezlik?
Bu nasıl iktidar hırsıdır?
Her şeyi yapan, ama asla sorumluluk almayan, çok kolay kandırılabilen, dün söylediğini bugün söylemedim diye kabul etmeyen veya tam tersini söyleyen, bir gün Gürcü, bir gün Laz, bir gün Türk olan, bir gün alevi olan, dün Türklüğü yerle bir eden, bugün Kürtlüğü yok etmeye çalışan, her yerde etnik ve mezhep ayrımcılığı yapan, Türk bayrağını mitinglerde yerlerde ve çöplerde olmasını umursamayan, İstiklal marşına saygı duymayan, andımızı kaldıran, milliyetçiliği ayaklar altına alan, teröristlerle gizli gizli görüşüp önce inkar eden ve sonra kabul eden, vatandaşına zulmeden, iç savaş çıkartan, milli bayramların kutlanmasını engelleyen, dün bir hırka bir lokma bir yüzük diyen, bugün saraylarda yaşayan, villaları artan, 4-5 tane özel uçağı olan ama onlarla yetinmeyen, her marka araç filosuna sahip olan, tüm ailesi bolluk ve bereket içinde hayatlarını sürdüren. yedikleri önünde yemedikleri arkasında olan birileri var ...
Ama bu ülkeyi yönetenler var!
Aklınıza gelen isim değil bence ama biraz daha düşünün, cevabını bulacaksınız...
Sizce bu ülkeyi kim yönetiyor?
0 yorum:
Yorum Gönder