1 Mayıs bayram mı?
-Bu hafta sonu 1 Mayıs emeğin, işçilerin ve emekçilerin bayramı kutlanacak...
1970 ve 1980' li yıllardaki mücadeleyi hatırlayın. Yapılan sendikal faaliyetleri düşünün. Fabrikalarda işçilere destek olan, onları örgütleyerek ve haklarının verilmesini sağlayan genelde hep SOL sınıftır. Bu zorlu yıllarda hep işçi sınıfının yanında yer almıştır. 1987-1988-1989 da yıllık ortalama 30 bin işçinin katıldığı grev ve protestolara, 1990-1991 de yıllık ortalama 160 bin işçi katıldı. 1995 yılında bu sayı 200 binli rakamlara ulaştı. 1988-1989 da aralarında PETROL-İŞ, KRİSTAL-İŞ ve OTOMOBİL-İŞ sendikalarınında olduğu bir grup sendika öncülüğünde yapılmak istenen 1 Mayıs kutlama girişimleri polis şiddetiyle önlenmiştir. Ama yapılan mücadeleler sonunda 1990 lı yılların başından itibaren bu engellemeler yavaş yavaş aşılmaya başladı. 1991 yılında salonlarda, 1992 yılında alanlarda kutlanmaya başlandı.
Her iktidar döneminde yapılan bu haklı mücadeleler sonucunda 1990 yılı 1 Mayıs yasağının aşılmasında önemli bir ter tutmaktadır...
Şemsi DENİZER maden işçilerinin güvendiği bir sendikacı ve bir işçi önderi olarak GENEL MADEN-İŞ başkanı sıfatıyla 30 KASIM 1990 günü "GELİK" te ilk grev gömleğini giymek suretiyle, "BÜYÜK MADENCİ GREVİNİ" fiilen başlatan isim olmuştur. Onbinlerce işçinin katıldığı grev sonuç vermeyince maden işçileri grevin 35. gününde aileleriyle birlikte çoluk-çocuk o soğuk günlerde ZONGULDAK'tan ANKARA'ya doğru yola çıkmıştır. 4-8 OCAK 1991 tarihleri arasında yapılan bu eylem "BÜYÜK MADENCİ YÜRÜYÜŞÜ" olarak tarihteki bu anlamlı yerini almıştır...
TÜRK-İŞ tarihinde ilk kez 1993'te Şişli Abide-i Hürriyet meydanında, DİSK ise aynı yıl Pendik'te 1 Mayıs işçi bayramını kutladı...
1994 yılında TÜRK-İŞ, DİSK, HAK-İŞ ve Kamu çalışanları sendikalarınında içinde yer aldığı "DEMOKRASİ PLATFORMU" İstanbul Şişli Abide-i Hürriyet Meydanında ortak bir miting bile düzenlemiştir...
Şimdi bu zorlu yıllarda yapılan bu mücadeleler ve ödenen bedeller sonucunda bugüne kadar bazı haklar elde ederek gelmiş bulunmaktayız.
Bugün bir anket yapıp 100 kişiye "İşçi bayramı nerede kullanır?" diye sorsak inanın her 100 kişiden 90-95' i "TAKSİM" der...
Yine aynı şekilde muhalefete, STK'lara, sendikalara, derneklere ve emekçi işçilere "bu bayramı nerede kutlamak istersiniz?" diye sorsak yine büyük bir çoğunluğunun ilk söyleyeceği yer TAKSİM' dir...
Peki durum bu kadar net ve açıkken İstanbul'da Taksim yerine Bakırköy pazar alanında kutlama kararını alanlar hangi akılla aldılar?
Hiç mi vicdanlarınız sızlamadı?
Orada bedel ödeyenleri ve kanlarını akıtanları hiç mi düşünmediniz?
Bu iktidarla neyin pazarlığını yapıp bu kararda anlaştınız?
Ne oldu bize böyle?
Bir bir tüm değerlerimizden nasıl böyle hemen vazgeçiyoruz?
Mücadele etmeyi neden böyle bu kadar kolay bırakıyoruz?
Bugün işçi sınıfı hareketi dün bulunduğu noktadan daha ileri bir aşamada bulunmadığı için, işçi sınıfının tarihinde yer alan her deneyim daha anlamlı ve daha bir önem kazanıyor. Geriye dönüp bakmayı, üzerinde tartışmayı, daha da gerekli kılıyor...
Bakın burada dikkatinizi bir yere çekmek istiyorum...
Niye Kazlı-çeşme meydanı değil, Yenikapı meydanı değil, Maltepe sahil meydanı değil de Bakırköy pazar alanı kutlama yeri olarak belirlendi...
Bir düşünün isterseniz...
Aklımızla alay edercesine hıyarların satıldığı bir yerde kutlayın demek ve bu anlayışı kabul edenleri moda bir söylemle ESEFLE KINIYORUM...
BEN İŞÇİYİM VE KUTLAMA ALANIM TAKSİM' DİR...
BEN HIYAR DEĞİLİM!!!
TÜM EMEKÇİLERİN VE EMEKTEN YANA OLANLARIN 1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMINI KUTLUYORUM...
0 yorum:
Yorum Gönder