Son 15 yıldır;
Ya taraf, ya bertaraf olacaksınız!
Ya bendensin, ya da ondansın!
Ya Kaos, ya İstikrar!
Ya Kindar, Ya Dindar!
Verin 400’ ü huzur içinde çözülsün!
gibi vs. tehditlerle paramparça edilerek, yönetilip duruyoruz,
ne zaman yasal olarak sesimizi çıkarmaya kalksak, hep bir baskı, şantaj,
tehdit, hakaret ve şiddete maruz kalıyoruz…
Bunun adına
da “İLERİ DEMOKRASİ” diyoruz!!!
Gerçek muhalefetin, azıcık da olsa ucunu gösterince, adamların
gerçek yüzü nasıl ortaya çıkıyor. AKP kağıttan kaplandır. Gerçek iktidar gücünü
kaybetmiştir, topal ördek olmuştur, kurumuş bir ağaç gibi yıkılmayı bekliyor.
Höt-zöt yaparak kendini güçlü göstermeye çalışıyor. Hele de Anayasa gibi temel
bir konuda veya diğer konularla ilgili yapılan barışçıl gösterilere bile en
sert müdahaleleri en azılı diktatör bile uzun süre yapmaz. Cumhuriyet ve rejim
değişikliklerine karşı yapılan tamamen yasal bu tür gösterilere yapılanlar,
halkı baskıyla sindirmek için olsa da aynı zamanda AKP'yi illegalitenin
sınırına getiriyor. İllegal bir yönetim ne yaparsa yapsın asla ayakta
kalamaz...
Bugün ülkemizin gerçek sahibi
olduğumuzu bilerek, bizden önceki nesillerin ne büyük bedeller ödeyerek bizlere
miras bıraktığı vatanımızı korumanın cesaretiyle ayağa kalkmalı, barış içinde
ama inatla ülkemize sahip çıkmalıyız. Tarihe geçecek günler yaşıyoruz. Bugün
ayağa kalkmaz isek, yarın çok daha büyük bedeller ödemek zorunda kalacağız. Ki
her geçen gün, bir önceki günümüzü aratmaktadır…
Türkiye Cumhuriyeti adına utanç duyduğumuz ve
gelecekte de çok daha fazla utanç duyacağımız günleri yaşıyoruz. Badem bıyık ve
takunyalı saltanatı kuracaklar. Çapları yetmese de fırsat bu fırsat diyerek, madem
Türk Milleti bu durumda, 40 parçalı bohça olmuş, biri halıya, biri çalıya
derken, saltanat düşkünleri meydanı boş bulmuş, her istediklerini tek adam için
yapmaya ve uygulamaya başladılar. Bilseydiler çok önceleri harekete geçerlerdi.
Bu kadar zaman beklemezlerdi…
Ama ülkede genel hava ise şu şekilde:
Olanlar ve yapılanlar, kimsenin umurunda bile
değil…
“Tek adamlığın” aldığı yolun
henüz yarısı! Kendi lehlerine kullandıkları “hakların sessiz kabulü”, bundan sonraki kullanımların önünü açmış
hali ile sonuna kadar götürülecektir! Dünyanın bu karanlık gidişine baskı, zulüm
ve kanla paralel öncülük edenler, bu sahte kazançlarla kendini avuttuğu kadar
ömrünü, kanla zulümle yaşatacak insanlığımıza! Ulusal Cephemizi, en temel
haklar temelinde geri alınamaz güçlü hükümlere bağlattığımız gün, başlayacak hak
edilmiş asıl yaşamlarımız…
Hiçbir demokratik örgütlenmeye ve kimsenin en
basit demokratik hakkına saygısı olmayan bir iktidar olabilir mi? Azınlıkta
olduğunuz dönemlerde size böyle mi davranıldı bu ülkede? Her istediğiniz yerde,
demokratik haklarınızı kullanmadınız mı üniversitelerde? Cuma çıkışı camilerde? Yazıklar olsun
demokrasi anlayışınıza! Bu kadar sert ve orantısız müdahaleler yapıldı
mı? En azından beğenmediğiniz her uygulama da meydanlarda, sokaklarda izin
almaksızın eylem ve gösterilerinizi yaptınız! Şimdi kin ve nefret duygusu ile
vicdansızca vatandaşınıza zulüm ediyorsunuz!
15 senede memleketin havasının, suyunun,
toprağının, yargısının, ordusunun içine ettiler, işadamları milletin a. koydular, artık
içine edecek, işadamlarının a. koyacak bir şey kalmadı, işlenebilecek bütün suçları
pervasızca işlediler, şimdi BAŞKANLIK peçetesi ile silip temizlenmek istiyorlar.
Ülke için, ülke insani için, gelecek için, hiç bir projeleri, hiç bir önerileri
yok, olsaydı bu ülke 15 senede bu hale gelmezdi. Bunların tek amacı saray
saltanatını devam ettirmektir, işledikleri suçlardan paçayı kurtarmak için her
yola bas vuracaklar…
Anayasa AKP tarafından paspas edilmiş
durumda, ha babam, de babam çiğniyorlar. Protesto etme hakkı, aldığımız nefes
gibi haktır. Protesto edemezsin demek, nefes alma demektir, öl demektir. AKP meşrutiyetini artık tamamen kaybetmiştir. Bunlar korkarım, 15 Temmuz gecesinde
Fetö’ nün halka yaptığının 10 katını yapacak görünüyorlar. Çıldırmış durumdalar…
ABD-ISRAIL VE BATI BUNLARI DESTEKLIYOR, ÇÜNKÜ DAHA SONRA ÜLKEYE DEMOKRASI
GETIRIYORUZ DIYE, ÜLKEYI İŞGAL ETMEK İÇİN SABIRSIZLIKLA AÇ KURTLAR GİBİ BEKLEYECEKLERDİR...
Saddam'ı, Kaddafi’yi ve Esad’ı nasıl gaza getirdiyseler ve sonrasında o ülkelerin ve milletin yaşadıkları acılar hala dinmediyse, karşılığında nasıl bedeller ödendiyse, şimdi sıra da ülkemiz var ve Erdoğan’ ıda gaza getiriyorlar ya da bir şekilde ortaklaşa işbirliği yapıyorlar. Bir yandan donlarına kürek, kürek ateş atarken, korku salarken, diğer yandan BAŞKANLIK için ve daha sonra ülkenin içine düşeceği ateşe veriyorlar gazı, vermeye de devam edeceklerdir…
Şimdi gerçek anlamda sıra artık bizler de seçimini doğru yap!
YA KAOS! YA BAŞKANLIK!
0 yorum:
Yorum Gönder