Roma İmparatorluğu-2


Mısır' ı Actium zaferi ile Roma topraklarına katan ve Sezar'dan sonra tahta oturan Octavianus'u, Roma dünyasının ve Akdeniz' in tartışmasız lideri yaptı. Octavianus' a M.Ö. 27' de tüm askeri gücün lideri anlamına gelen Başkomutan (Imperator) unvanıyla birlikte "Augustus" (kutsal) ünvanı veriliyor...

Augustus döneminde lejyonların bulunduğu İspanya, Gallia (Fransa, İtalya, Belçika, İsviçre, Hollanda ve Almanya), Syria (Suriye), Cilicia-Kilikia (Adana, Mersin, Osmaniye ve Hatay) ve Kıbrıs Roma idaresi altında olan yerleri kendi idaresi altına alıyor ve diğer tüm yerleri Senato' nun idaresine bırakan bir değişiklik yapıyor...

Roma takviminin altıncı ayı olan "Sextilis' in" adı da Augustus (Ağustos) olarak değiştiriliyor...
Roma' nın en büyük ve tek lideri olarak kabul edilip onurlandırılmasıyla, evinin kapısı iki defne dalı ve Meşe yapraklarından yapılmış bir çelenkle süsleniyor ve üzerine de İmparatorun 4 önemli erdeminin yani "Cesaret" - "Merhamet" - "Adalet" ve "Dindarlık" sözcüklerinin kazınarak yazılmış olduğu altın bir kalkan ile ithaf ediliyor...

Augustus ile birlikte Roma' da Cumhuriyet idaresi kapanmış ve İmparatorluk idaresi kurulmuş oluyor. Ayrıca kendisinde bulunan büyük yetki ve onursal payelere rağmen "Princeps" (birinci yurttaş) yani "eşitler arasında birinci" olarak görüyor. Görevi sadece sarayı ve İmparator' u korumak amacıyla bir muhafız alayı ve İtfaiye alayı kuruyor...

Augustus' un çocuğu olmadığından kendisinden sonra Roma tahtına çıkacak kişinin kim olacağı bir sorun olmaya başlamıştı. Üçüncü evliliğinde karısı Livia' nın önceki kocasından olan 2 erkek çocuğu (Tiberius ve Drusus) kendisine varis olarak göstermek istemiyordu. Onların yerine kızkardeşi Octavia' nın oğlu Marcellus' u varis olarak seçiyor ve onu kızı Iulia ile evlendiriyor. M.Ö. 23' te ciddi olarak hastalnıp öleceğini düşündüğünde iktidar yüzüğünü Marcellus' a değil, en yakın dostu Agrippa' ya veriyor. Bu da aslında İmparatorun Marcellus' u istemediğini gösteriyor. Marcellus bir süre sonra bir şekilde ölünce (!) İmparator, Agrippa' yı karısından ayırarak kızı Iulia ile evlendiriyor ve bu evlilikten 3 erkek, 2 kız çocukları oluyor. İmparator bu 2 erkek çocuktan ikisini Gaius ve Lucius' u evlat ediniyor ve M.Ö. 12' de Agrippa ölüyor...

İmparator, bu sefer karısı Lavia' nın oğlu Tiberius' u karısından ayırıyor ve dul kalan kızı Iulia ile evlendiriyor. Böylece Tiberius bir anlamda Gaius ve Lucius' un hamisi oluyor. Taht entrikalarından ve oynanan kirli oyunlardan rahatsız olan Tiberius, siyasi yaşamdan ayrılarak Rhodos' a (Rodos Adası) çekiliyor. Ancak bir süre sonra 2 yıl arayla Gaius ve Lucius ölmeleri üzerine, Tiberius' u evlat edinmek zorunda kalarak M.S. 4' te 10 yıllığına "Tribunica potestas" (İmparator olmadığı halde aynı yetkileri kullanmak) yetkisi veriyor. Böylece istemediği halde karısı Livia' nın önceki kocasından olan oğlu Tiberius tahtın en büyük varisi oluyor...

Bu sırada 70 yaşına yaklaşan Augustus artık devlet işlerinde fazla yer almamaya başlıyor ve İktidarı döneminde yaptığı başarılı icraatları (Res Gestae) kaleme alıyor ve tunç direklere yazılı olan bu icraat yazıtı kendisi için yaptırdığı mezar anıtının (Mausoleum) girişine koydurtuyor. Bugün bir kopyası da Ankara' da Hacı Bayram Cami' nin bulunduğu yerdeki Roma-Augustus Tapınağı duvarına kazınmış olarak yer almaktadır...

İmparator Augustus, M.S. 14 yazında Tiberius ile birlikte Romadan ayrılarak yola çıkıyor, ancak Capri adasına yaklaştıklarında hastalanıyor ve 19 Ağustos 14' te 76 yaşında ölüyor...

M.Ö. 44' te çıktığı tahtta, M.S. 14' te ölene kadar yani tam 58 yıl İmparatorluk yaptığı bu dönemde başarılı icraatların dışında benim dikkatinizi çekmek istediğim konu, İktidar olduğu ilk günden son güne kadar diğer İmparatorluklarda da yaşanan sarayda ve çevresinde yaptığı entrikalar ve kirli oyunlardır. Kızını istediği zaman kocasından ayırıyor ve istediği kişiyle evlenmesini sağlıyor. Bu arada sadece pembe dizilerde olan aşk ilişkileri yaşanmıyor, istemediği kişiler bir şekilde ölüyor, istediği kişi varis oluyor, kızına koca oluyor ve en yakınına kadar girmesine izin veriyor, yani bir şekilde kanlı ve kirli taht kavgası sürüp gidiyor...

Tıpkı bugün yapıldığı gibi kişisel çıkar ve menfaat ilişkileri dahilinde oynanan kirli ve kanlı bir koltuk savaşı da olağanca hızıyla devam ediyor. Geçmiş tarihlerde olduğu gibi, bugün de ne Sezar' lar, ne de Brutus' ler bitmeyecek gibi görünüyor...

Biz de yeni bir tarihçi adayı olarak tüm bu olanları tarih tarih yazmaya devam edeceğiz!

Google+'da Paylaş

Yazar Unknown

Yazar Atatürk ilke ve İnkılaplarına bağlı Cumhuriyetçi, Sosyalist, laik, yenilikçi, modern, ülkesine ve bayrağına gönülden ve yürekten sahip çıkan biridir.
    Blogger Yorumları

0 yorum:

Yorum Gönder