Hayatta hep olumsuz ve karamsar olanlar...
Hayatta dostlarını umursamayanlar ve satanlar...
Hayatta arkadaşlarını çıkarları için yarı yolda bırakanlar...
Hayatta hiç bir şey yolunda gitmiyor diyenler...
Hayatta başarıyı sahiplenen ve kasılarak gezenler...
Hayatta başarısızlığı başkalarına ve arkadaşlarına mal edenler...
Hayatta günlük, hatta saatlik yaşayanlar...
Hayatta ilkesiz ve kişiliksiz yaşayanlar...
Hayatta dünyanın kendi etrafında döndüğüne inananlar...
Hayatın böyle yukarıdaki gibi uzun süreli bir yaşam alanı olamaz...
Böyle bir hayatta başarının olması imkansızdır...
Hayatı yaşamak aslında o kadar da zor değil...
Yapılabilecek tek şey var;
İnsanları sabırla sevmek ve saygı duymak...
Çin bambu ağacının nasıl yetiştirildiği, hayatımıza, arkadaşlarımıza ve onlara karşı davranışlarımıza olumlu bir örnektir...
Çinliler bambu ağacını şöyle yetiştirir:
İlk yıl önce ağacın tohumu ekilir, sulanır ve gübrelenir...
Birinci yıl tohumda herhangi bir değişiklik olmaz...
İkinci yıl tohum yeniden sulanıp ve gübrelenir...
Bambu ağacı ikinci yılda da toprağın dışına filiz vermez...
Üçüncü ve dördüncü yıllarda her yıl yapılan işlem tekrar edilerek bambu tohumu sulanmaya ve gübrelenmeye devam edilir...
Fakat inatçı tohum bu yıllar arasında da filiz vermez...
Çinliler büyük bir sabırla beşinci yılda da bambuya su ve gübre vermeye bıkmadan devam ederler...
Ve nihayet beşinci yılın sonlarına doğru bambu yeşermeye başlar ve altı hafta gibi kısa bir sürede yaklaşık 27 metre boyuna ulaşır...
Akla gelen ilk soru şudur:
Çin bambu ağacı 27 metre boyuna altı hafta da mı, yoksa beş yılın sonunda mı ulaşmıştır?
Bu sorunun doğru cevabı tabi ki beş yıldır...
Büyük bir sabırla ve ısrarla tohum beş yıl süresince sulanıp gübre verilmeseydi, ağacın büyümesinden hatta var olmasından bile söz edebilir miydik?
Sabırlı ve ısrarlı bir başarının şartları her zaman çok basittir...
Bir süre için çok çalışın...
Bir süre için tahammül edin...
Her zaman inanın...
Ve hiç bir zaman geri dönmeyin!
Gerçek hayatımız da olaylar bambu ağacının yetişmesi gibidir...
Çok özel ve güzel arkadaşlıklar kurulur...
Kimi dostluklar büyük bir sabır ve saygı ile kurulur...
Hayatımız boyunca güvendiğimiz ve sırtımızı dayadığımız çocuklarımızın ve sağlam ekip arkadaşlarımızın olmasını isteriz...
Öyle ki bazı dostluklar günümüz şartlarında hiç beklenmedik bir şekilde bir sözle, olayla ya da davranışla yıkılabiliyor...
Dün birlikte güldüğünüz, eğlendiğiniz ve beraber hareket ettiğiniz arkadaşlarınız, bugün yanınızda olmayabilir...
Hatta arkanızdan konuşabilir ve yalan yanlış iftiralarda bulunabilirler...
Topluma faydalı olabilecek ve yapmak istediğiniz güzel işlerinizi sekteye uğratmak isteyebilirler...
Bizler doğru bildiğimiz yolda ilerlemeye sabırla devam etmeliyiz...
Ve ne olursa olsun, topluma faydalı işler yapmalıyız...
Buna engel olabilecek unsurları temizlememiz gerekir...
Hayatın kendisi sürprizlerle doludur...
Hayatın kendisi paylaşmaktır...
Peki o zaman biz neleri paylaşamıyoruz?
Bizler hangi konularda anlaşamıyoruz?
Bambu ağaçlarımızı öyle sağlam yetiştirmeliyiz ki, hiç bir fırtına, deprem ve selde zarar görmesin...
Dimdik bir şekilde ayakta kalmalı, ısrarla ve sabırla yapmamız gerekenleri yaparak yolumuza emin adımlarla, "dost" dediğimiz arkadaşlarımızla ve sağlam bir ekiple devam etmeliyiz...
Karşılığında da;
Başarı kaçınılmaz olacaktır...
0 yorum:
Yorum Gönder