Neden hep milli bayramlarda terör tehdidi olur?
Bu ülkede tehdit edilmeden iktidar tarafından törenler toplantılar, mitingler ve kongreler o kadar güvenlik içinde yapılıyor ki, ama konu milli bayramlar ve milli etkinlikler olunca hemen tehdit bahanesiyle törenler iptal ediliyor...
Bu bayramları terörü bahane ederek iptal edenler elbet bir gün bunun hesabını verecekler...
Yobazlara ve karanlık kafalılara sesleniyorum bu akımı kimsenin durduramayacağını, ve bunu o küçücük beyninize yazın ve ayağınızı ona göre denk alın, sonra pişman olmayın...
Hani mahalle baskısı, yaşama tarzına karışma, tehdit yoktu?
23 Nisan şehir ve terör nedeniyla iptal et, yerine kut'ül Amare gibi saçma alternatif kutlamalar yap...1 Mayıs yasak!19 mayıs Işid bahanesiyle iptal!
30 Ağustos resepsiyonları iptal!Kim bu yerli ve milli olmayan odaklar ki, düğün, şerbet, davul, zurna, şamata serbest...
23 nisanı yas için iptal edenler laiklik anayasa da olmamalı diyenler 8 asker öldüğünde Genelkurmay Başkanı dahil düğünde idiler...
Akp' yi kapattırmamak için anayasa Mahkemesine üye atayan ve Erdoğan ile gizli anlaşma yapan Büyükanıt bile 27 Nisanda laiklik için bildiri yayınlamıştı!
Akar laiklik ve devlet çökerken, askerleri vatan için ölürken, düğüne gidip nikah şahidi oluyor, laiklik düşmanı İsmail Kahraman ile birlikte yan yana gelebiliyor...
Akp' nin kumpas davaları sayesinde Genelkurmay başkanı olan, Akar paşadır.
Büyükanıt bile laikliği savunmuştu ama Akar paşadan tık yok...
Tam emir eri gibi görevini yapıyor Akar paşa...
Işid tehdidi mi var, sarayın Mit Müsteşarına sorun!
Teknik bir arıza diye düşen helikopterin roketatarla düşürülme görüntülerini en iyi Hakan FİDAN bilir..
Işidi ve diğer devlet destekli gayrinizami kuvvetleri de en iyi bilen ülkemizin (!) sarayın istihbarat şefi Hakan FİDAN'dır...
Nedense dini showlarda, saray düğünlerinde hiç bir tehdit olmuyor...
Bu da milletin bir araya gelmesini engellemek için uygulanan aptalca bir dümen...
Bunlar böyle yollara başvurdukça sessiz çoğunlukta uyanıyor...
Devam edin, sonuçları hep birlikte görelim...
Burada gençlerimize çok büyük görevler düşüyor...
Onlar Ülkelerine sahip çıkacaklardır...
Cumhuriyetin ve laikliğin teminatı olacaklardır...
Bilimsel eğitimin verdiği değerleri kaybetmeyeceklerdir...
Aydınlık yolları kapatan barikatları yıkacaklardır...
Türk Gençliğine tüm bunları yapacak yetkiyi, görevi ve gücü Mustafa Kemal ATATÜRK Bursa Nutku İle vermiştir...
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır...
Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek..”
Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.
İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!
19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramınız kutlu olsun!
0 yorum:
Yorum Gönder