Şimdi son günlerde ülke gündemi o kadar yoğun ve dolu ki. Çok önemli konular ikinci plana atılmış durumda. Ama nerede gereksiz ve önemsiz konular reytinglerde tavan yaparak gündemimizin birinci sırasına oturmuş durumda...
Ülke gündemimizde hem günlük, hem haftalık ve hem de aylık izlenme ve takip oranında ilk sırayı her zaman ki gibi Saray muktediri almış durumda. Her gün yaptığı konuşmalar, açıklamalar ve toplantılarla ülkemizin en önemli konuları yerine bu tür boş etkinlikler düzenleyerek tüm görsel ve yazılı medyada koltuğunu kimseye kaptırmıyor...
Kilis'e baktığımızda ülke sınırlarımız dışında son günlerde roketler ve füzelerle adeta bir dış savaşa girmişcesine vurulmaya ve orada yaşayan masum vatandaşlarımızın ölmesine yol açmaktadır. Yöneticilerin bu konuda ağzını kapatan ve hiç bir açıklamada bulunmaması aklıma daha önce MİT müsteşarımız Hakan FİDAN' ın Suriye'ye gireriz oradan 2 füze atarız, Ergenekon iddianamesinde de yer alan F-16' larla camileri bombalarız planı sanırım KİLİS' te bir şekilde uygulamaya konuldu...
Ülkemiz bu kadar aciz insanların elinde yönetilerek adeta bir 5. Dünya ülkeleri gibi kimsenin takmadığı ve açıkçası iplemediği bir konuma düşürülmektedir...
Kilis'te yaşananlar bana göre şu an ülke gündemimizin en önemli ve birinci sırasında görüşülmesi gereken konuların başında gelmesi gerekmektedir. Nedense bu konu hiç mi hiç konuşulup görüşülmüyor. Üstüne üstlük basında füze atanın Rusya olduğunu açıklayarak hedef saptırarak insanları galeyana getirmeye çalışarak kandırmaya utanmadan devam ediyorlar. Muhalefet ise kendisine yapılan iç ve dış saldırılara cevap vermekle günü geçiştirmeye devam etmektedir. Kilis'te yaşanan bu olaylar karşısında yine halk kendisine düşen bu görevi protesto hakkını kullanarak yapmaya çalıştı ama ne yazık ki yine polislerimizin yukarıdan aldıkları emri yerine getirmesiyle orada ki vatandaşlara bir de güvenlik kuvvetleri gaz ve tomalarla saldırınca hem içeriden hem de dışarıdan büyük bir tehdit altında kalmış oldular...
Yine dikkat ederseniz son günlerde milli bayramlarımızı unutturmaya ve kutlanmasına mani olmaya çalışarak bizlere baskı altında bir hayat yaşatarak kendi isteklerini dikte etmeye çalışan iktidar ve yandaşları bu konuda da ellerinden gelen her türlü tahrik etme gayretlerini sağ duyulu vatandaşlarımız tarafından akıl ve sakinlikle bertaraf edilmeye çalışılıyor. Bunun en çarpıcı örneği de İzmir'de bir okulda sabah yapılan 23 Nisan kutlamaları sırasında bir grubun okulun bahçesinde namaz saati olmamasına rağmen namaz kılarak göstermeleri olayın ne kadar tehlikeli bir boyuta geldiğinin ispatıdır...
Yine son zamanlarda verilen demeçlere baktığımızda ise din adamı altında dinci ve yobaz kafalı insanların akılda yoksun açıklamaları ile resmen bizlere akıl tutulması yaşatmaya devam ediyorlar. Çocuklarımıza yapılan taciz ve tecavüzlerin konuşulmadığı ve normal karşılandığı bir ülkede, bu tür davranışların artması endişe verici bir boyuta doğru ilerlemektedir. Biri kızlı-erkekli halayın günah olduğunu, biri türkülerle büyüyen nesilin sorunlu olduğunu, biri de bizde canlı bombalama olayının olmamasının sebebini İmam hatiplilerin olmasına bağlaması geldiğimiz yerin son noktasında olduğumuzun bir göstergesidir...
Ne yaparsanız yapın, bizleri bıktıramaz, yıldıramaz ve korkutamazsınız...
Bizler ülkesini seven, sahip çıkan bir nesiliz...
Herkese karşı saygılıyız...
Ama sizler önünde ve sonunda suç işleyen yanlış ve hata yapan kim olursa olsun yargılanacaksınız...
Bağımsız bir yargı tarafından yasalara bağlı mahkemelerde yargılanacaksınız...
Kurtuluşunuz yok!
Bu ülkede;
Çalanda belli...
Hırsızlık yapanda belli...
Tecavüz edende belli...
Zenginleşende belli...
Villalarda oturanda belli...
Millete sövende belli...
İhale alanda belli...
İçinizde birazcık gerçek anlamda Müslümanlık varsa doğru yolu görürsünüz...
Allah sonunuzu hayretsin!
0 yorum:
Yorum Gönder