Yeni Türkiye'de İnsan Profili!

Yeni Türk halkının profili şudur; 
Eğitim genellikle yok. Olsa da ezbere dayalı ve içeriği boş. 20 Daireli apartmanda yüksek eğitim yapmış 2-3 kişi var! Kentsel dönüşümle sahip olduğu apartman dairesinde durmadan tadilat yapıyor. Çıkardığı gürültü ile diğer insanlara zarar veriyor. Yarı tutarından fazla devlete vergi ödediği arabasını park ederken her yerde kavga çıkartıyor. Trafikte saygı göstermiyor ve hır-gür çıkarmaya meyilli. Kendi ailesinin kadınlarına göz açtırmıyor, ama gözü hep dışarıda. Kadınları sıkıştırmak için kalabalık otobüslere biniyor. Sokakta ve her yerde kadına karşı bakış açıları gittikçe daha da ben her şeyi yaparım ve kendinde her hakkı gören bir anlayışla daha da tehlikeli bir sürece doğru gitmektedir. Ona buna laf atıyor. Gıda satış yerlerinde her şeye elini sürüyor. Ekmeklerin birini alıp sıkıyor diğerine geçiyor. Bunların kadınları sözde muhafazakar takılarak, evde kapalı kutularda yaşayarak, ezilmişliklerini unutmak için sabun köpüğü dizilerin baş izleyicisi. Dünyanın anormal kabul ettiği liderlerin kılı olmaya çok meraklılar. Adam eyyy İsrail-Almanya-Amerika diye başlayınca gözleri yaşarıyor. Mehter takımını dinlerken bir ileri, iki adım geri yürüme diye yeni bir tarzı deniyorlar! Böyle bir düzen her geçen gün sayılarını çoğaltıyor ve inşaat işleri başta olmak üzere, ülkenin yeşil ormanları sürat' le betona dönüşüyor. Kafalarının bastığı ve çalıştığı en önemli konuların başında ise din istismarı ve cinsel istismar gelmektedir. Akıllarını ve fikirlerini hep belden aşağıya çalıştırırlar. Son yıllarda televizyonlarda gösterilen dizilere bakın, tamamen insanların evlerinde kalmasına ve beyinlerinin uyuşmasına ve sağlıklı çalışmasına engel teşkil edecek konulara sahiptir. İnsanlar gerçek hayat yerine bu sanal tozpembe hayali bir hayatın müptelası olmuş gibi beyinleri uyuşmuş durumdadır. Diziler ya uçuk-kaçık aşk, ya mafyavari ya da din eksenli konular içermektedir. Okumak yok, çalışmak yok, güzel ahlak yok, araştırmak yok, sorgulamak yok, yanlış insanlara ve yanlış konulara özenti duyarlar. Çevrelerinde örnek aldıkları İslami yobazlara ve onların olaylara bakış açılarına göre tehlikeli bir tutum ve davranış göstermektedirler. Bir virüs gibi son 14 yılda da her yere yayılmaya ve şiddeti özümseyen beyinleri uyuşmuş ve kendilerinden geçmiş bir şekilde boy göstermeye başladılar...

Böyle bir halkın geleceği nasıl parlak olabilir ki? 

İslam ülkelerinde İslam adına uygulanan, kelle kesmekten, kadınları taşlayarak öldürmeye kadar varan vahşetlerde ve de çocuk istismarından, çocuk gelinlere tecavüze kadar varan tüm dinsel rezaletlerde, bizim İslamcıların kıvırtma açıklamaları hep: "ama gerçek İslam o değil ki" oluyor. Oysa gerçek İslam tam da odur. Kendi dinlerinin kitabını, kendi dillerinde okuyan bedevilerden daha mı iyi bileceksiniz ve anlayacaksınız?
Bilgiyle mantıkla ikna calışmıyor. Kabullerine uymayan her durumda beyinlerinde "level atlama" oluyor. Bilgisayardaki otomatik çöpe gönderme gibi. Takiye' yi sadece karşıdakine değil, çoğunlukla kendilerine yapıyorlar. Konu o kadar önemli ve bilimsel ki, beyin hastalıklarını inceleyen tıbbın alanına girmektedir...

Hiç anlamazlar. Anlasalar da artık çok geç. Ülke kaosun içine üstelik halk, fakr-u zaruret içinde ve bitap düşmüş vaziyette. Artık dikiş tutmuyor. Bu onlarında suçu değil. Cehalet zincirini kıramamış Osmanlıdan beri sadece çağları ardı ardına kaçırmakla şöhret yapmış bir milletin hikayesi son 14 yıldır vizyondaki birinciliği kaptırmadan son hızla devam etmektedir. Sadece çağlar kaçsa gene de iyi ancak, her çağ kaçırışlarında ülkede “paralel” olarak gitgide küçülmüş. Umarım yine aynı olmaz ve tarih tekerrürden ibaret olmaz...

İslamiyet, Arap toplumunun, geleneklerinin içinden çıkmış bir dindir. O toplumun geleneklerinde, peygamberin yaşantısını da araştırırsanız bu konular normaldir. Tepki çekmez. Türk geleneklerine uymadığı için toplumumuzda büyük tepki oluşuyor. Aslında sorunumuz Arap'ın geleneğine ve dinine uymak ile ilgilidir. Daha önceki yazılarımda da yazdığım gibi, yani Araplaştırılmak istenmemizden kaynaklanmaktadır…

Sizler ve bizler böyle saçma sapan konularla uğraşırken, ekonomide işsizliği ve doları unuttuk, dış politikada musul’u, el bab’ı, menbiç’i, İsrail-Suriye-Irak ve Kıbrıs’ı unuttuk, koridoru unuttuk, İç politikada terörü unuttuk, Anayasayı ve başkanlık sistemini unuttuk, herkes Mhp ve Bahçeli’yi unuttu, Hdp ve içerideki seçilmiş milletvekillerini, akademisyenleri ve gazetecileri unuttuk.  Ya bu Akp çok akıllı ya da bizler Aziz Nesin’ in dediği gibi aptalız. Her zaman bir havuç buluyor bizi oyalayacak! Arka planda istedikleri herşeyi bir şekilde sessizce hallediyorlar. Ta ki, o konular gün yüzüne, ortaya çıkana kadar. Bugün de “cinsel istismar ve tecavüz yasasını” komisyonda görüşmek üzere geri çektiler...

Bu kazanım Türk kadının azimli mücadelesi ile başarılmıştır. Örgütlü güç, her zaman büyük güçtür; ve de istediğini söke söke alır. Halkın direnme gücü, en demokratik haktır ve bu hakkını kullanan kadın, icraatın başına geri adım attırmıştır. Demiştir ki; "mağdur olan benim, dur bakalım benim fikrimi almadan böyle çağdışı bir uygulamaya ben evet demediğim sürece ki, demem asla mümkün değil bana göre yeniden bir düzenleme yapman gerekiyor." Böylece oldu bittilere dur demiştir. Bu kadınlar Türkiye'nin geleceğidir, helal olsun hepinize. Türkiye' nin kurtuluşu da kadınların daha fazla insiyatif alarak, ön planda olması ile kazanılacaktır. Kadın o toplumun aynasıdır...

Ama önümüzde o kadar konuşacak ve tartışacak konu var ki. Ülkenin ayarları o kadar bozuldu ki. Şimdi de günlerce Şangay’ı konuşuruz, demedi demeyin yandaş kanalları ve basını takipte kalın! Tabi bizler yine buzdağının görünmeyen yüzünde neler olduğunu, hangi pazarlıkların ve sinsiliklerin planlandığını bilmeden günlük yaşantımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz…
Bu oyunları bozacak tek varlık ise; KADINLARDIR!!!


Google+'da Paylaş

Yazar Unknown

Yazar Atatürk ilke ve İnkılaplarına bağlı Cumhuriyetçi, Sosyalist, laik, yenilikçi, modern, ülkesine ve bayrağına gönülden ve yürekten sahip çıkan biridir.
    Blogger Yorumları

0 yorum:

Yorum Gönder