Ulus-Devlet olgusu dışında oluşturulmaya çalışılan yeni bir devlet yapılanmasının, Türk Milletinin birlik ve beraberliği üzerinde meydana getirdiği tahribatın nelerle ilgili olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, Suriye'de meydana gelen olaylara ne zamanki Ulus-Devlet mantığı ile yaklaşırsak, tıpkı Kıbrıs Barış Harekatında olduğu gibi, yediden,yetmişe, Hasan Mutlucan' ların türküleri o pak imanı yeniden, tüm gönüllerde bir Alevi olmak yada bir Sünni olmak adına değil, yeniden Türk Milleti olmak adına yeşertecektir..
Düşünün; Türk Milletinin çok daha güçlü kılınması gereken, milli birlik ve beraberliği üzerinde, mezhepsel ayrışım temelde güdülen söylem ve politikalardan dolayı, bilinen milli şuurun kendisini güçlü olarak, tam olarak ortaya koyamayışının asıl nedenini görmek ve anlamak gerekir. İşin kötü tarafı ise, çok daha güçlü kılınması gereken milli irade gücümüz üzerinde böylesine bir çökmeye, yıkıma ve ayrışmaya neden olan siyasetin peşine, milliyetçi söylemler eşliğinde destek verip takılanların durumudur...
Harekat T.C. nin amaçları doğrultusunda, sınırlı tutulmalı. Kürt koridorunun açılmasını engellemek ve Suriye'nin bütünlüğünü korumak amacı ile yapılmış olması gerekenler yapılmalı, asla daha fazlası için olmamalı...
Cumhuriyet tarihimiz boyunca;
"sağcı-solcu, akıllı-akılsız, sevdiğimiz-sevmediğimiz" hiç bir siyasetçi, bizi Ortadoğu bataklığına sokmadı, hep uzak tuttu, ama birileri geldi en kötü ve en kanlı zamanda boğazımıza kadar bizi binlerce yıllık çözümsüz davaların ortasına yerleştirdi!
Ve yine cumhuriyet tarihimiz boyunca;
Milletimiz asla inanmadığı savaşlara girmek istemedi ve hiç bir hükumet de halkın desteklemediği bu tip savaşlara bulaşmadı!..
Asıl sorun ülkede halkın büyük bir kısmının "Ortadoğu-Arap-karanlık fraksiyonlar" kavgasına girmek istememesi, bu çekişmelerle zerre kadar ilgilenmemesi ve bunun orta ve uzun vadede ülkemizi felakete götüreceğini idrak etmesidir...
Bugünlerde YPG-PYD' yi terör örgütü ilan eden ve IŞİD bahanesiyle Suriye'ye giren, AKP daha bir iki yıl önce PYD Lideri Salih Müslim' i defalarca Türkiye'de ağırlamıştı. AKP Kültür Bakanı Yardımcısı Hüseyin Yayman ve ne alakaysa CNN' den Şirin Payzın ve PKK’ nın Avrupa sorumlularından Remzi Kartal da aynı masa etrafında toplanmışlardı ve yiyebilecekleri ya da paylaşabilecekleri lokmaları hesaplıyorlardı...
YPG ve PYD yi Suriye'ye karşı kullanmak istediler ama YPG-PYD, Kürdistanı kurmak için Suriye'ye gitti. Ankara'da, İstanbul'da Salih Müslim'i sultanlar gibi ağırlayan, Barzani'yi de AKP kongresine davet ederek bu bataklığın aslında tam ortasında olduğumuzu unutmayın! AKP ve ERDOĞAN bu hamlerle ve operasyonlarla, geçmişteki kandırılmışlık koleksiyonlarına bir yenisini ekleyerek yine kandırıldım mağduriyetlerine mi sığınacak! Önümüzdeki süreçte bunu hep beraber göreceğiz, ama bana göre nasıl olsa yine kandırıldım diyecektir...
Erdoğan ve AKP Yönetiminin, neyi, hangi amaç uğruna yaptığını "Normal Akıl ve Mantık" kavrayamadığı için Suriye`ye Türk Ordusunun hangi amaçla ve kimin menfaatine girdiğini anlamak zor olmasa gerek. Kimin eli kimin cebinde bilen var mi? Erdoğan, Putin' le barışıp öpüştükten sonra, "Suriye'nin parcalanmasını istemiyoruz" diyordu ve Numan Kurtulmuş "şimdiye kadar ki Suriye politikamız yanlıştı" diyip Esed`e göz kırpıyordu. Bu süreçte ortada ne muhalefet var, ne de meclis. Tüm bu tehlikeli adımlar atılırken, sadece muhalefetten gelen cılız bir birlik ve beraberlik söylemleri. Ne bir plan, ne de bir proje maalesef yok. Zaten muhalefetin ne bir çabası var, ne de tüm bu olaylar olurken ve adımlar atılırken detaylı bilgisi olduğunu sanmıyorum!!!
2.Amerikan Başkanı konumundaki Amerikan dışişleri bakanı Biden, Türkiye`ye gelirken, şimdi biz kimin adına kimi desteklemek için (Dişişleri Bakanımız, "Özgür Suriye Ordusunu ve muhalefetini destekliyoruz, IŞİD' i (DAEŞ) tamamen yok edeceğiz" diyor) ve sonuç olarak Suriye`ye girdik! Suriye'deki Kürt Ağası Salih Müslim "Türkiye`yi Suriye batağında boğacagız" gibi laflar ederek alenen tehdit ediyor! Cemaatci ve Tarikatçıların savaşları böyle oluyor demek! Dün IŞİD' e ve PYD-YPG' ye silah ve lojistik desteği verilirken, bugün bombalama! Cemaatcilerin ve Tarikatçıların aklından sual olunmaz! Onlar Fıtrattan, kaderden ve yaradandan ötürü hatalar yapmaya muktedirler!!!
Şimdiye kadar yapılan açıklamalara bakıldığında Türkiye tarafına atılan roket ve havan mermilerini hep DAEŞ adlı sapkın örgüt attı. Resmi açıklamalar bunu işaret ediyor. Zaten PYD-YPG ve DAEŞ sınıra paralel olarak birbirleriyle savaşıyorlar...
Neden namlularını Türkiye'ye çevirsinler ki?
Neden bir cephe daha açsınlar ki?
Çok basit bizi bu bataklığa çekerek, ülke bütünlüğümüzü ve birliğimizi yok etmek!
BOP eşbaşkanı ve emperyalistlerin işbirliğiyle parçalanmış bir yeni Türkiye dizayn ediliyor...
Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, yaşadığımız coğrafyada dengeler kan ve gözyaşı üzerine her gün değişiyor ve yeni sınırlar çiziliyor...
Asıl sorun yeni çizilecek bu haritada ki yerimizi biliyor muyuz?
Neden bir cephe daha açsınlar ki?
Çok basit bizi bu bataklığa çekerek, ülke bütünlüğümüzü ve birliğimizi yok etmek!
BOP eşbaşkanı ve emperyalistlerin işbirliğiyle parçalanmış bir yeni Türkiye dizayn ediliyor...
Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, yaşadığımız coğrafyada dengeler kan ve gözyaşı üzerine her gün değişiyor ve yeni sınırlar çiziliyor...
Asıl sorun yeni çizilecek bu haritada ki yerimizi biliyor muyuz?
Burada belli ki bir tezgah var, oyun var. Başka bir üç kağıt yoksa, bir ülke beş paralık kumarcılar ve üst akıldan talimatlar alan kafalarında beyin taşımayan insanlar tarafından her türlü çatışma ve savaşın içine çekiliyor. İçeride büyük bir kaos yaşarken enerji ve gücü oraya kanalize etmek ülkenin iç güvenliğinin yanı sıra ve özellikle de dış güvenliği açısından çok büyük bir tehlike...
Umarım; kaybımız büyük olmaz ve ülke içinde yeni olaylara gebe kalmak zorunda olmayız...
Ve yine umarım ki;
Kandırılmayız!!!
Aldatılmayız!!!
0 yorum:
Yorum Gönder