Üç maymun!


Günlük hayatımızın en kalıp ve günümüzün en moda tabirlerinden biridir, "üç maymunu oynamak", her kademeden ve yaş aralığından insanlar tarafından kullanılır...
Adeta eleştiriler için icat edilmiş bir cümle gibidir...
Ağzımıza doladığımız bu tabir çok eskilere dayanmaktadır...
Bu kadar sık kullandığımız bu tabirin kökenini ve hikayesini hiç merak ettiniz mi?

O zaman hikayemizi anlatmaya başlayalım...

"Çok eski zamanlarda, bir dağda yaşayan iyi bir maymun kral yaşarmış. Diğer dağda şeytan yaşarmış. Maymun kralın, çok yaşlı ve akıllı üç tane danışmanı varmış. Diğer dağda bulunan şeytanı gören ve işitenler taş kesilir, sonsuza kadar lanetlenirmiş. Üstelik maymun krallığı, bir sürü felaketler yaşayarak yıkılacakmış. Bu danışman yaşlı maymunlar, bir gün ormanda gezinirken şeytanla yüz yüze gelmişler. Biri görmemek için gözlerini, diğeri işitmemek için kulaklarını tıkamış. Üçüncü ise, şeytanı hem görmüş, hem duymuş bu sırdan bahsetmemek için ağzını kapamış. Taşlaşacaklarını düşünerek, bir ağacın altında beklemeye başlamışlar. İlerleyen saatlerde kralı ve halkı tehlikeye atmamak için, ellerini oralardan hiç çekmemeye karar vermişler. O zamandan bu güne insanlar, gözlerini, kulaklarını ve ağızlarını kapatmışlar. Çıkarları için gördüklerini duyduklarını bir sır olarak saklamışlar..."

Çevremizde, işyerimizde, arkadaş ve dost meclislerimizde hemen hemen her yerde bu tip insanlar karşımıza muhakkak çıkmıştır...
Çıkmaya da devam edeceklerinden hiç şüpheniz olmasın...

İnsanlar arasında çıkar ve menfaat ilişkileri devam ettiği sürece bu tür durumların önüne geçilemez...
Özellikle de siyasi arena da bu tabiri uygulayan bir çok kişi bulunmaktadır...
Yine aramızda yaşayan, çizgisi ve duruşu değişkenlik gösteren insanlar ilk fırsatta bu tabiri yapmaya çok hevesli olurlar...
Ve bizleri hayrete düşürecek kadar şaklabanlık yapabilirler...
Öyle ki, daldan dala atlamada üstlerine yoktur...
Her dala zıplarlar...
O kadar maharetli ve beceriklidirler ki, kendi duruş ve çizgileri durmadan kavisli olur...
Dün başka bir daldaki muza göz dikerler, bugün başka daldaki muza...
Yarınlarını kestirmek o kadar zordur ki...
Anlamakta güçlük çekeriz...
Oyunları hiç bitmez...
Devamlı olarak çıkar ve menfaat ilişkisi içerisinde olduklarından ellerindeki ile yetinmezler...
Kraldan çok kralcı olurlar...
Kim güçlü ve bu gücü kendine kullanıyorsa onların yanında yer alırlar...
Mazlum olmaktansa, zalimce kötülük ve şeytanlık yapmaya bayılırlar...
Şeytanlık ruhlarında vardır...
Kendilerini o kadar şirin birer maymun olarak görürler ki, yaptıklarını şirinlik sanırlar...
Sonuçta adı üstünde maymun iştahlı olduklarından asla doymazlar...
Pinokyo gibi burunları uzun değillerdir ama, elleri ve kuyrukları çok uzun olur...

Bu şebekler pardon maymunlar doymadıkları gibi de, hayatları boyunca "ÜÇ MAYMUNU" oynamaya devam ederler...


GÖRMEZLER!
DUYMAZLAR!
KONUŞMAZLAR!






Google+'da Paylaş

Yazar Unknown

Yazar Atatürk ilke ve İnkılaplarına bağlı Cumhuriyetçi, Sosyalist, laik, yenilikçi, modern, ülkesine ve bayrağına gönülden ve yürekten sahip çıkan biridir.
    Blogger Yorumları

0 yorum:

Yorum Gönder