Sevimli yunuslar!
-Dün bir belgeselde özellikle gel-git' lerin çok sık ve hızlı yaşandığı Kuzey Amerika kıyılarında oluşan bu durum sırasında kalan yunusların sığ sulardaki avlanmalarını hayretler içerisinde izledim. Sığ sularda yüzen yunusların organize bir şekilde diğer balıkları avlamak için kıyıya doğru sürüklemeye çalıştıkları ve bunu yaparken o kadar ritmik hareketlerde bulunuyorlardı ki görseniz şaşardınız. Bu sırada kıyıda duran balıkçıl ve diğer kuş türleri de bu durumu izliyor ve kendilerine düşecek paydan nasibini almak için sabırsızlanıyorlardı. 3-4 Yunus büyük bir dalga ile balıkları kıyıya doğru sürükleyerek, kumsala vurmalarını sağladı. Tabi bu esnada yunuslar da kıyıya vurdu. Ama hepsinin ağızları balıkla doluydu. Diğer kuşlarda kıyıya vuran balıklardan kendi paylarına düşenleri aldılar. Yunuslar bu avlanma taktiğinde o kadar ustalaşmışlardı ki bir yanda kıyıda yakaladıkları balıkları yerken, diğer yandan dalgaların geri çekilmesiyle kendilerini suya doğru çekecek hareketlerle tekrar suya giriyorlardı...
Yaklaşık 30 yıl boyunca devam eden bilimsel araştırmalar yunusların çok zeki hayvanlar olduğunu ortaya koymuştur...
Bugünkü yazımı da yunusların bu birlik ve beraberlik içinde, olağanüstü bir uyumla beraber nasıl yaşadıklarını ve yunuslar hakkında yaptığım bu küçük çaptaki araştırma ve derlemeyi sizlerle paylaşmak istedim...
Beyin Ağırlıkları
İngilizlerin şişe burunlu olarak adlandırdığı, iri burunlu yunusların beyinleri ortalama 1300 gr olan insan beyninden yaklaşık 300 gram daha büyüktür. Elbette beyin ağırlığı zekayı belirleyen tek faktör değildir. Ancak ağırlığı fazla olan bir beynin zeka açısından daha üstün bir niteliğe sahip olduğu da bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu bilimsel gerçek, yunusların zeki hayvanlar olduklarının bir kanıtıdır. Ancak yunusların sahip olduğu zekanın tek kaynağı beyin ağırlıklarının fazla olması değildir. Beynin yapısı da etkendir.
Beynin Yapısı ve Sinir Hücreleri Zeki Olmalarında Etkendir
Yunusların beyni çok kompleks bir tabakaya (Neokorteks) sahiptir. Neokorteks beynin problem çözme, farkındalık yardımlaşma gibi zekâ belirtileri ile ilgili bir birimidir. Dolayısıyla bu bölgenin kompleks olması yunusların zeki canlılar olduklarının bir kanıtıdır. Ayrıca araştırmacılar yunuslarda Von Economo sinir hücreleri adı verilen hücreler bulmuşlardır. İnsanda ve maymunlarda bulunan bu hücreler duygular ve sosyal algılamalar ile bağlantısı olduğu bilinen hücre gruplarıdır. Yunuslarda bu hücrelerin varlığı bu canlıların zeki canlılar olmalarındaki bir diğer etkendir...
Yunusların Zeka Gerektiren Davranışlarına Örnekler
Yunuslar, ilginç ve çok etkileyici özeliklere sahip canlılar arasında yer alırlar. Bu canlılar sahip oldukları pek çok özellik yanında bilim adamlarını şaşırtacak derecede etkileyici ve şaşırtıcı davranışlar sergileyebilecek bir zekaya da sahiptirler. Eğlence parklarında yaptıkları gösteriler ve askeri alanda verdikleri hizmetler yunusların sahip olduğu zeka örnekleri arasındadır. Yunusların öğrenmeye ve öğrendiğini uygulamaya yönelik zekalarının yanı sıra sosyal zekaları da çok gelişmiştir. Adeta kişilik sahibi olmaları, birbirlerine zor durumlarında yardım etmeleri ve avlanma esnasındaki akılcı planları sosyal zeka örnekleri arasında sayılabilir...
Bugün birçok alanda yunuslardan faydalanılmaktadır. Özellikle küçük yaştaki çocukların ve özürlü çocukların tedavilerinde de bu sevimli ve güleryüzlü yunuslar kulanılmaktadır...
Sonar Sistemlerini Avlanma Esnasında Kullanmaları
Yunusların kafatasının altında bulunan mükemmel yaratılmış sonar sistemi, onlara hassas tanımlamalar yapma imkanı tanır. Böylece yunuslar, karanlık sularda bile cisimlerin şekli, büyüklüğü, hızı ve yapıları hakkında çok detaylı bilgiler edinebilirler. Bir yunusun bu sonar sistemini kullanmayı öğrenmesi zaman alabilir. Tecrübeli bir yunus için yolladığı birkaç “sinyal” sonuç almasına yeterken, genç yunusların cisimleri tanımlamak için yıllarca deneme yapmaları gerekebilir. Yunuslar sonarlarını sadece çevreleri hakkında bilgi edinmek için kullanmazlar. Bazen 34 tane yunus, bir balık sürüsünün etrafında yüzerler. Bu esnada hepsi birden yüksek ses dalgaları yayarlar. Bu dalgalar balıkları sersemletecek kadar şiddetlidir. Yunusların bundan sonra yapacakları tek iş, sersemleyen balıkları rahatlıkla avlamaktır...
Avlanma Organizasyonları
Şişe burunlu yunuslar, avlamak istedikleri balıkları yakalamak için bir strateji uygular. Müthiş bir zeka ve organizasyon gerektiren bu avlanma yönteminde yunuslar avlarını ele geçirebilmek için önce kuyruklarıyla sığ sularda bir daire oluştururlar. Sonra o daireyi gittikçe daraltıp, balıkların sıkışmasını sağlarlar. Ne yapacağını şaşıran balıklar havaya sıçradıklarında yunuslar bunları kolaylıkla avlarlar...
Burunlarına Taktıkları Süngerlerle Avlanmaları
Avustralyalı balıkçılar, Shark Bay’deki şişeburunlu cinsi yunusların ilginç bir alışkanlıklarının olduğunu fark etmişlerdir. Yunuslar burunlarının üzerinde denizden topladıkları süngerleri taşıyorlardı. Bu sıradışı davranışı inceleyen bilim adamlarının vardıkları sonuç yunusların zekice bir avlanma tekniği geliştirdiklerini ortaya koymuştur...
Zürih Üniversitesi Antropoloji Enstitüsü’nden Michael Krützen yunusların bu davranışlarıyla ilgili şu açıklamayı yapmıştır: “Yunusların, süngerleri deniz tabanında balık avlarken kullandıklarına inanıyoruz. Süngerler büyük ihtimalle koruyucu bir eldiven görevi görerek yunusları, taşbalıklarının tehlikeli dikenlerinden koruyor. Sünger aynı zamanda deniz tabanında saklanan balıkları da rahatsız ederek harekete geçirir. Böylece yunuslar saklanan bu balıkları da daha kolay avlayabilirler...”
Yunuslar çok büyük gruplar halinde yaşar. Bu grup içinde yaralanan veya hasta olan yunuslara iyileşinceye veya ölünceye kadar gruptaki diğer yunuslar refakat ederler. Güvenli bir koruma dişiler ve yavrular için de geçerlidir. Bu güçlü dayanışma bağı, yeni bir yavru gruba katıldığı ilk günden itibaren başlar. Doğum anında dişi yunusların yanında başka iki dişi yunus daha bulunur. Bu yardımcılar anne yunusun iki yanında yüzerler. Görevleri doğum anında savunmasız kalan anne yunusu ve yavruyu korumaktır. Doğum sırasında akan kanın kokusuna gelebilecek köpek balıklarına karşı anneyi ve yavruyu bu yardımcı yunuslar korur. Yavru doğduktan sonra da anne ve yavru grubun ortasında yer alır. Yardımcı yunusların anne ve yavruyu korumak için köpekbalıkları ile mücadele etmeyi canları pahasına göze almaları veya yaralı ya da hasta yunusları terk etmeyip yanlarında beklemeleri bu canlıların yardımlaşma ve dayanışma duygularının önemli birer örneğidir...
Diplomasi Dili Kullanarak İletişim Kurma
Yunusların birbirleri ile ses dalgalarını kullanarak haberleştikleri bilinmektedir. Nitekim İtalya’da bulunan Şişe Burunlu Yunus Araştırma Enstitüsü (BDRI) araştırmacılarının yaptığı bir çalışma, bu muhteşem canlıların bilinenin çok daha ötesinde kompleks bir iletişim mekanizmasına sahip olduğunu ve insanlar gibi zaman zaman diplomasi dili kullandıklarını ortaya koymuştur. Bilindiği gibi yunuslar iletişim için ıslık şeklinde bir ses kullanmaktadırlar. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar yunusların önemli olaylarda patlama darbeli sesler kullandıklarını da göstermiştir. Yunuslar diğer seslere nazaran kulağa daha melodik gelen makamsal ıslıkları, aile ve grup üyeleri arasında temas halinde kalmak ve avlanma stratejilerini koordine etmek amacıyla kullanmaktadır. Patlama darbeli sesler ise sosyalleşmek ve gerilimli durumlar için geçerlidir. Avlanma sırasındaki bir fiziksel çatışmayı önlemek veya grup içinde kendi konumlarını korumak amacıyla patlama darbeli sesleri çıkartırlar. Makamsal ıslık seslerine göre daha kompleks olan patlama darbeli sesler aynı yiyecek için yarışılan durumlar gibi yüksek heyecan gerektiren ortamlarda fiziksel saldırganlığı önlemek için kullanılır...
Örneğin ortamda aynı yiyecek için harekete geçen başka bir yunus varsa, bu sesler çıkarılır ve diğer yunus bu mesajın kendisine yönelik olduğunu algılar. Bir süre sonra daha çekingen olan yunus, fiziksel bir çatışmaya girmeden ortamdan uzaklaşır. Yunusların kullandıkları bu dil adeta savaşı önlemek için yürütülen diplomatik görüşmelere benzetilebilir. İşin ilginç yanı ortamda yiyecek aramayan başka yunuslar varsa, onlar bu tehditkar mesajın kendileri için olmadığını bilirler...
0 yorum:
Yorum Gönder